304 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Sırasıyla 'Gizli Anların Yolcusu', 'Bora'nın Kitabı', 'Dönüş', 'Kanadı Kırık Kuşlar', 'Kördüğüm'deki hikayeler ve karakterler üzerine yazılmış bir kitap 'Son'. Başlarken çok fazla beklenti içerisinde olduğumu fark ettim. Sanıyordum ki Derya'nın İlhami'nin ve birçoğunun sonunu öğrenecektim. Fakat birçok konu havada kaldı sanki. Derya'ya çok çabuk veda ettik kitapta. Derya hakkında, özellikle Dönüş'te daha çok sevdiğim Derya karakteri hakkında daha fazla okumak isterdim. Fakat kitabın henüz yarısında hikayesi bir nevi son buldu. Diğer bir çok karakterin hikayesi yarım kalmış gibi hissettim. Daha çok Esra'yı anlatmak istemiş yazar kitapta. Akıcı her zamanki gibi. Ayşe Kulin'den aksi beklenemezdi zaten. Bazı yerlerinde sıkıldım ister istemez. Fazla uzatılmış gibi geldi bana bir kaç sahnesi. Ben en çok ''sinir eden'', hatta okurken okumak istemediğim ''Aguli'' ismi oldu. İsim o kadar itici geldi ki bana, bir süre sonra bırakmayı bile düşündüm kitabı. Kısacası Ada denmesi yeterli gelebilirdi. Fakat lakap defalarca kullanılmış ve bir zaman sonra çocuk kitabı okuyor gibi hissettim kendimi. Son olarak, Ayşe Kulin fanatiği olarak, kendisinin birkaçtır rahatsız olduğum huyundan bahsetmek istiyorum. Özellikte son yıllarda yazdığı kitaplarda siyasi görüşünü çok fazla belli ediyor. Birkaç yerde rastladım ve o cümleleri okudukça rahatsız oldum. Rahatsız oldum çünkü her ne düşünürse düşünsün beni ilgilendirmez. Tam tersi olup da muhalefet etmeyip, yandaş olsaydı da rahatsız olurdum. Zira siyasetin de bir dozu ve limiti olduğunu düşünüyorum. Bence hiç gereği yok bu tarz kişisel görüşlerini belirtmesine.
Son
SonAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20183,592 okunma
151 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bernhard'ın her eserinde oranları değişken olarak bir saldırı vardır. Bazı eserlerinde bu saldırı öykünün, tiyatro metninin ya da romanın içine karışmıştır, onlarla bir bütün haline gelmiştir. Bazı eserlerinde ise açıkça, salt saldırı vardır; bir harmanlanma yoktur, her şey açıkca ortadadır. Saldırı kelimesi aslında eleştiri kelimesine nazaran
Eski Ustalar
Eski UstalarThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2015342 okunma
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Günümüzün Gözünden ‘Hangi Batı’
Attila İlhan’ın kitapta anlattıkları günümüz Türkiye’ sinde istenilen konuma gelmiş midir? Hayır. Değil o dönemden bu döneme, kitabın yazılışından itibaren geçen kırk yedi yıldan bu zamana değişimler olmuş; fakat batıcılık hala bir çağdaşlaşma olarak algılanamamakta ya da çağ buna olanak sağlamamaktadır. Kitabın önsözünde geçen şu paragrafa
Hangi Batı
Hangi BatıAttila İlhan · Bilgi Yayınevi · 0571 okunma
Müteakip hadiseler, resmiyette Balkan Savaşları’ndan sonra kurulacak (Eşref daha sonra yeniden kurulduğunu söyleyecekti) ve imparatorluğun son yıllarında ekseriyetle dramatik ve trajik sonuçları olan kritik bir rol oynayacak Teşkilat-ı Mahsusa’nın ortaya çıkışında Libya’daki sürecin mühim bir aşama olduğunu gösterecekti. Enver, Eşref gibi fedaî
Gökler-yerler-alemler; yani 7 paralel evren ve Evrenimiz yoktu. 100 milyarlarca Galaksi yoktu. Katrilyonlarca yıldızlar yoktu. Karadelikler yoktu. Güneş sistemleri ve bizim "Güneş sistemi"miz yoktu. İnsanlar, cinler, hayvanlar ve bitkiler yoktu. Maddeler-atomlar-elementler yoktu. Protonlar, nötronlar, elektronlar, fotonlar ve çok sayıda
Huxley ve Ütopya
Geniş çaplı, uzun vadeli etkileriyle Avrupa felaketi, Amerika'da yeni bir toplumsal tip ortaya çıkardı: entelektüel mülteci. On dokuzuncu yüzyılda Yeni Dünya'ya giden biri, sınırsız imkânların cazibesine kapılmış demekti. Kendi şansını yaratmak için düşerdi yollara; ya da en azından, nüfus fazlası bulunan Avrupa ülkelerinde elinden gelmeyeni
Reklam
Osmanlı'nın Yönetim Şekli Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti
294 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Merhabalar, Okuduğum ilk Melih Cevdet Anday romanıydı. Melih Cevdet, Birinci Yeni hareketinin öncülerindendir bilen bilir. Ben onu ‘’Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör ’’ dizeleriyle tanımıştım. Fakat onun romancılığı da beni büsbütün etkiledi. Akıcı ve oldukça realist bir dili vardı. Böyle kitaplar okumayı özlediğimi söylemeliyim.
Aylaklar
AylaklarMelih Cevdet Anday · Varlık Yayınları · 1974371 okunma
167 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Sarsıcı ve etkileyici bir “siyasi kayıtsızlık” uyarısı
“Pereira İddia Ediyor” son derece başarılı bir faşizm eleştirisi, ama ondan daha önemlisi çarpıcı, sarsıcı, etkileyici bir “siyasi kayıtsızlık” uyarısı. Belki bu yüzden Pereira ile özdeşleştim okurken ve her satırında “acaba ben olsam şimdi ne yapardım?” dedim. Kendimi yaşlı, umutsuz, yorgun Pereira kadar cesur bulmadığımı incelememe daha
Pereira İddia Ediyor
Pereira İddia EdiyorAntonio Tabucchi · Can Yayınları · 200576 okunma
64 syf.
2/10 puan verdi
İlhan Arsel’le cahiliye dönemine gidip dönem hakkında yanlış fikir sahibi olabilmek için çok ideal bir kitap. Alternatif tarih arıyorsanız el kitabınız olabilir. Birkaç iddiayı örnek olarak vereceğim. İlhan diyor ki, kız çocuklarını gömmek yaygın değildi kız çocuklarının doğuşunu talihsiz saymak gelenekte yoktu. Dakika bir gol bir. Evet her evde
Cahiliyye
Cahiliyyeİlhan Arsel · Kaynak Yayınları · 2016115 okunma
Resim