Sil Gözyaşını
Kimse dinlemedi mi seni
Anlatamadın mı içinde olanları
Sırlarını açamadın mı bu güne kadar
Ömrün hep kış mevsimiyle mi geçti
Bahar kapını hiç mi çalmadı
Kimse gülümsetmedi mi seni
Yüzüme bak sil gözyaşını...
Zülüflerin yüzünü kapatmış
Hayata küsmüş gibisin
Kim yaktı canını söyle bana
Seni senden koparan can kimdir bileyim
Çıkalım güneşin hiç batmadığı tepelere
Anlat orada bana derdini
Bırak kendini huzura
Kalyonlar arasına bırak kederini
Kimse bulamasın orada derdini
Geldim işte sil gözyaşını...
Muhammed Işık
Uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı. Sonunda okuma fırsatı buldum şükür ki. Tolstoy'un İslam hakkında yazdıkları öyle güzel ki... Okurken son nefesini vermeden kurtuluşa erenlerden olduğunu umut ettim hep... Özellikle itiraf bölümü muhteşemdi. Tolstoy gibi bir fikir adamının kaleminden inanç arayışına dair satırlar okumanın tadını bu kitabı okuyanlar bilse gerek....
Bir gün Peygamber Efendimiz (selamların en güzeli üzerine olsun) arkadaşlarıyla otururken Ebu Lehep meclise giriyor ve Efendimiz’e ‘Ya Muhammed (S.A.V.), birçok yerleri gezdim, senden daha çirkinine rastlayamadım’ diyor.
‘Doğru söylüyorsun ya Ebu Lehep.’
‘Herhalde dünyanın en çirkini sensin.’
‘Haklısın ya Ebu Lehep’ diyor Efendimiz.
Biraz sonra Hz. Ali (R.A.) (selamların en güzeli üzerine olsun) içeri giriyor ve tevafuk bu ya o da:
‘Ya Muhammed (S.A.V.), bu dünyada senden güzelini göremedim.’
‘Doğrusun ya ALİ.’
‘Sana baktıkça içime huzur doluyor.’
‘Doğrusun ya Ali’ diyerek Efendimiz onu da tasdik edince meclisteki sahabe:
‘Ya Resulullah, biraz önce Ebu Lehep geldi ‘Ne kadar çirkinsin’ dedi, ‘Doğru söylüyorsun’ dediniz; şimdi Ali geldi ‘Ne kadar güzelsiniz’ dedi, ona da ‘Doğrusun’ dediniz. Hikmeti nedir?’ diye sorunca, Efendimiz de şöyle dedi:
‘İnsan insanın aynasıdır. Kişi kensisi nasılsa, karşısında ki insanı da öyle görür.’