Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
#kitapvecayy_
" ... Sonra Cebrail aleyhisselam ona dedi ki ; Rabbin Bâki ehline gidip onlar için bağışlanma dilemeni emrediyor. " Bunun üzerine Âişe (ra) dedi ki : Ey Allah'ın Resulü, bende onlara ne söyleyebilirim ? - Allah Resulü şöyle cevap verdi: Şöyle de : " Buranın mümin ve Müslüman ehline selam olsun Allah bizden önce vefat etmiş olanlara ve bizden sonra vefat edeceklere rahmet etsin.Biz de inşaAllah size kavuşacağız."
SEBİR DAĞI İLE İLGİLİ BİR RİVAYET
"Nakledilmiş ki: Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, Mekke'den hicret ettiği ve küffarlar takibe çıktıkları vakit, Sebîr namındaki dağa çıktılar. Sebîr dedi ki: Ya Resûlallah, benden ininiz! Korkarım, benim üstümde sizi vururlarsa, Allah beni tâzib (azap) eder. Onun için korkarım." Cebel-i Hıra çağırdı: Ya Resülallahi ileyye
Sayfa 329 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Reklam
NUR RİSALELERİNDE HZ. ALİ İLE İLGİLİ RİVAYETLER
"BEN İLMİN ŞEHRİYİM, ALİ DE ONUN KAPISIDIR."(1) Nur Risaleleri'nde "Keramet-i Aleviye" diye sunulan bu büyük iddiaların temel dayanağı, işte bu hadistir. Bu hadisin Nur Risaleleri'ninde zikredilmesinin sebebi, müellifinin gizli ilimlerin Hz. Ali'ye verildiğine inanması ve bundan kendisi ve risaleleri lehine
Sayfa 223 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Amca Ebû Tâlib şöyle dedi: “İşittim ki kavmin ticaret için Şam civarına bir kervan oluşturmuş. Hüveylid kızı Hatice ise bu kervanda görevlendirmek üzere güvenilir bir adam arıyormuş. Her ne kadar Şam tarafına gitmeni istemesem de orada bazı hâsid Yahudilerin sana kötülük etmesinden endişe duysam da artık çaresizim. Hatice’ye bir gitsen, senin temiz ve güvenilir oluşun sebebiyle başkalarını değil de seni tercih eder.”
Peygamberimiz (a.s.m) yirmi beş yaşına gelmişti. Amcası Ebû Tâlib kendisine: “Ey yeğenim! Sen de biliyorsun ki ben malı mülkü olmayan biriyim. Her geçen gün sıkıntılarımız artıyor. Ne malımız kaldı, ne de bir ticaretimiz.” dedi. Bu konuşmadan sonra bir teklif, bir öneri gelmesi kaçınılmazdı. Ve öyle de oldu.
Sırlı Beş Ayet .
🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲🤲 Beş Ayetler Ve Sırları ( Ayet-i Hamse ), Onar Kaflı Beş Ayeti Kerime İçerisinde On Tane ق ''Kâf'' Harfi Olan Beş Âyet-i Kerîme ve Faziletleri Şeyh Abdülvahid k.s.a. der ki : Bu beş ayetin her birinin içinde on(10) ar adet Kaf harfi vardır. Kaf harfinin cümle ebced adedi yüz(100) dür. Toplam 5000 adet olur. Hak
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Enes b. Mâlik radıyallahu anh’dan dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e son defa bakışım, pazartesi günü perdeyi açtığı vakit onun yüzüne bakmak oldu. Yüzü sanki bir mushafın yaprağını andırıyordu. -O sırada Müslümanlar Ebû Bekir’in arkasında namaza durmuşlardı. Nerdeyse Müslümanlar birbirlerine gireceklerdi. İnsanlara; yerinizde durunuz diye işaret etti. Ebû Bekir onlara imamlık yapıyordu. Örtüyü bıraktı ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem o günün son saatlerinde vefat etti. (Buhârî ve yakın ifadelerle Müslim rivâyet etmiştir.)
Sayfa 38 - guraba
Âişe radıyallahu anhâ dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i küçük dilini görünceye kadar iyice gülerken görmüş değilim. Onun gülmesi sadece tebessüm etmekten ibaretti. (Buhârî)
Sayfa 11 - guraba
Amr b. el-Hâris radıyallahu anh dedi ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem vefat ettiğinde geriye ne bir dinar, ne bir dirhem, ne bir köle, ne bir cariye, ne de herhangi bir şey bıraktı. Geriye bütün bıraktığı; bindiği beyaz katırı, silahı ve yolcular için sadaka olarak vakfettiği bir arazi parçasından ibaretti. (Buhârî)
Sayfa 30 - guraba
Reklam
Peygamberlik mührü
Abdullah b. Sercis dedi ki: Ben Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i gördüm. Huzuruna girdim, yemeğini yedim, içeceğinden içtim. Peygamberlik mührünü sol kürek kemiğinin üstünde gördüm. Siğilleri andıran siyah benler gibiydi. (Müslim)
Sayfa 20 - guraba
Câbir b. Semura radıyallahu anh dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i ayın aydınlattığı bir gecede gördüm. Bir Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e, bir aya bakmaya koyuldum. Üzerinde kırmızı bir elbise vardı. Bana göre o aydan güzeldi.” (Tirmizî rivâyet etmiş ve: Hasen, ğarîb bir hadistir, demiştir. Hâkim sahih olduğunu belirtmiş ve Zehebî de ona muvâfakat etmiştir.)
Sayfa 12 - guraba
Şeyh Şâmil Mekke'de 7
Medine'de Şâmil'den yaşça çok büyük, Hazreti Peygamber'in soyundan gelen büyük bir makam sahibi şerif ve seyitlerin reisi bir zat vardı ki son yıllarını yatağında geçiren ve hiçbir yere çıkamayan bu zat, bir gün yatağından doğrularak Şâmil'i ziyaret arzusunu beyan ettiğinde, koltuklarında evlatları bulunduğu halde Şâmil'in yanına getirilen bu mübarek ihtiyar, bu büyük kahraman ve gazinin eline kapanır. İmam Şâmil, gözünden yaşlar boşanarak bu zatın omuzlarından öperek, göğsüne basarak ayağa kaldırdığında bu Peygamber torunu şunları söyler: "Dün gece rüyamda cedd-i muazzamım Muhammed'i (a s.)'ı gördüm. Bana 'Ey nakibim! Orada en büyüğünüz ve muhterem misafiriniz Şâmil'dir.' dedi."
HAZRET-İ FÂTIMA’NIN MEHRİ
Resûlullâh Efendimiz Muhammed Mustafa (sallallâhü aleyhi ve sellem), kızı Hz. Fâtıma’yı (r.anhâ) Hz. Ali (kerramallâhü veche) ile evlendirmeyi murâd edince, buyurdu ki: “Yâ Fâtıma, mehir olarak 400 dirheme râzı olur musun?” Hz. Fatıma: “Râzı olmam” dedi. Bunun üzerine Cebrâil (a.s.) gelip: “Ey Allâh’ın Resûlü! Allâhü Teâlâ, Fâtıma’ya cenneti ve içindekileri mehir olarak verdi.” dedi. Bu müjde Hz. Fâtıma’ya ulaştırılınca, yine: “Râzı olmam” cevâbını verdi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem): “Ey kızım, neye râzı olursun?” buyurdular. Hz. Fâtıma: “Senin râzı olduğun şeye… Ümmetine şefâat etme nimetine” cevabını verdi. Bunun üzerine Cebrâil Aleyhisselam elinde yazılı bir kâğıt olduğu halde Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in huzuruna tekrar geldi ve: “Yâ Fâtıma! Babanın ümmeti sana mehir kılındı” müjdesini verdi. Hz. Fâtıma (r. anhâ) kâğıdı eline aldı ve: “Yâ Rab! Kıyâmet günü olduğunda bu kâğıdı elime alarak, işte benim mehrim diyeceğim” buyurarak Allâh’a şükretti. (Risâle-i Mürşidü’l-Müteehhilîn)
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.