Üç kişi Kur’ân’ı ezberlediğini iddia ediyor ve bunun üzerine sen “deliliniz nedir?” diye soruyorsun. Birincisi: “Delilim, kurrâların üstadı olan el-Kisâî’nin [ö. 189/805] onayından geçmemdir” dedi. “Çünkü el-Kisâî hocama, hocam da bana onay verdiğine göre, ben de el-Kisâî’nin onayından geçmiş sayılırım” diye bir akıl yürüttü. İkincisi: “Delilim,
Sayfa 130 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanılığı Yay. 2 .Baskı, İstanbul 2023
KISTÂS/MİYÂR
tek imâmın Muhammed Mustafa (s.a.); rehberin Kur’ân, mi‘yarın da müşâhede ve gözlem (‘iyân) olsun!
Sayfa 56 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanılığı Yay. 2 .Baskı, İstanbul 2023
Reklam
Dedi ki: Kıstâsü’l-müstakîm de nedir? Dedim ki: Allah’ın Kitabında tenzîl ettiği ve elçilerine onlarla ölçmelerini öğrettiği beş mîzândır. Kim Rasûlüllah’tan ta‘lîm eder ve Allah’ın mîzânlarıyla (bilgilerini) tartarsa hidayet bulur. Ve kim bundan yüz çevirip re’y ve kıyas’a yönelirse, hakikatten sapmış ve yüksekten yere çakılmış olur. Dedi ki:
Sayfa 49 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanılığı Yay. 2 .Baskı, İstanbul 2023
GİRİŞ: İçerik Değerlendirmesi
Muhatabının Kur’ân’da mîzânın varlığına yaptığı itiraz üzerine Gazzâlî, Rahmân ve Hadîd sûrelerindeki şu âyetleri delil getirmektedir: “er-Rahmân, O, Kur’ân’ı öğretti; insanı yarattı; ona beyanı öğretti (…) ve mîzân’ı koydu ki, mîzân’da haddi aşmayasınız. Ölçüyü adaletle ikame edin ve mîzân’da hile yapmayın!”¹⁸, “Biz peygamberlerimizi açık
Sayfa 20 - Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanılığı Yay. 2 .Baskı, İstanbul 2023
Mekke'de tarikat tasavvufun ancak İslam'ın zahiri hakikatle, yani şeriatla uyumlu olduğu müddetçe kabul edilebilir olduğunu vurgulamıştır. Bu durumda, Nakşibendiler tanınmış âlim Muhammed el-Gazali (ö.1111) tarafından savunulan "ılımlı" tasavvuf geleneğini takip ediyorlardı. Gazali kanunun tüm sınırlamalarının istisnasız takip
Sayfa 139Kitabı okudu
Abdullah b. Muhammed el-Belevi rivayet ediyor: "Dicle kenarında abdest alıyordum. Birisi yanımdan geçerken bana seslendi: 'Ey çocuk! Abdestini güzel al ki Allah sana dünyada ve ahirette güzellik ihsan etsin.' Başımı çevirip baktığımda yanında cemaat bulunan bir zat gördüm. Abdestimi çabucak alarak derhal bu zatı takip etmeye koyuldum. Bir ara bana dönerek şöyle buyurdu: 'Bir ihtiyacın var mı?' Ben: 'Evet. Allah'ın sana öğrettiklerini sen de bana öğret.' O: 'Bilmiş ol ki Allah ile doğru muamele yapan kurtulur. Allah'ın dinine şefkat gösteren felaketten selamet bulur. Dünyada zahit olanın gözleri yarın kıyamet gününde karşılaştığı sevaptan dolayı nurlanır. Daha fazlasını söyleyeyim mi?' Ben: 'Evet.' O: 'Kimde üç haslet varsa o imanını kemale erdirmiştir: 1) Marufu emr ve tatbik etmek, 2) Münkeri yasaklayıp sakınan, 3) Allah'ın hudutlarını gözetip aşmayan. Daha fazlasını ister misin?' Ben: 'Evet isterim.' 'Dünyada zahid, ahirette de talib ol. Bütün emirlerinde Allah’a doğruluk göster ki kurtulanlarla beraber kurtulmuş olasın.' İşte bütün bunları söylerken uzaklaşıp gitti. O gittikten sonra sordum bu kimdir diye. Bana onun Şafii hazretleri olduğunu söylediler.
Reklam
el-Câmiu'l-Kebir hakkında, "İslâm âleminde (fıkıh bábında) ona denk olabilecek bir kitap telif olunmadı, denilmiştir. İmâm Gazâlî'nin de takdiriyle sabit olduğu üzere, bu kitabı İmâm Şafiî Hazretleri de gayet güzel bulup, tamamını ezberlemiş ve Halife Hârûn Reşîd'in huzurunda okumuştur.Ehl-i kitabın (Yahûdî ve Hıristiyanlar) âlimlerinden bir zât, bu kitabı mütâlaa edip: "(İmâm Muhammed'i kastederek) Muhammed Asgar'ın kitabı bu kadar güzel olursa "Muhammed Ekber'in (En büyük Muhammed ki Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellemi kasdediyor) Allâh tarafından getirmiş olduğu kitap ne derece yüce ve kâmil olur." diyerek İslâm'la müşerref olmuştur.
(İmâm Muhammed bin Hasan eşŞeybani, imam-ı Âzam'ın talebesi nin yazdığı kitap)
"Bazı insanlar, ağzına bir damla su kaçıp oruçlarının bozulacağından korkarlar da, insanların haklarını yiyip ahiretlerini bozmaktan korkmazlar." Muhammed el-Gazali
Bizâtihi SELEF'İM diyenler okusunlar
Kendilerine selefi unvanını veren zümrenin bu gibi hâlleri ya inkâr, yahut da te'vil etmeleri lüzumsuz ve faidesiz bir gayretkeşliktir. 18 inci ve 19uncu miladi asırların «encyclopédiste, lerinden, pozitivistlerinden mi çekinip de bu yola girmişlerdir? Muhammed Abduh, Cemâlüddin Efgaani, Reşid Rıza, Seyyid Emir Ali, Seyyid Ahmed Han, Musa
Sayfa 48 - Bedir
Emirü'l-Müminin (a.s) şöyle buyurur: "Bana Kur'ân'dan sorun; ayetlerinin kimin hakkında ve nerede indiğini size haber vereyim." Gazalî, Emirü'l-Müminin'den şöyle nakleder: "Eğer yüce Allah ve Resul-i Ekrem (s.a.a) izin buyursalar, Fâtiha Suresi'nin 'elif' harfini, kırk devenin taşıyabileceği yük ölçüsünde şerh ederim." Kur'ân-ı Kerim bu seçkin taifenin tefsir ve tebyinine başvurulmaksızın anlaşılmaz. Çünkü bunların birbirlerinden ayrılmayacağını bizzat Resul-i Emin haber vermiştir. El-Mizan Fi Tefsir’il-Kur’an 1. Cilt Allame Muhammed Hüseyin Tabatabai
Reklam
Fahr-el İslâm Şâşî (Ahmed oğlu Muhammed) büyük mevki sahibi ilim ehli bir kimse idi. Hicrî 505 senesinde Nizamiye Medresesinin ser müderrisliğine (Rektörlüğüne) tayin olup, makamına oturunca elinde olmadan cezbeye gelip ağlaya ağlaya şu şiiri tekrar tekrar okudu. Memleket, büyüklerden mahrum kaldı ben başkan oldum. Benim başkan oluşum ise aslında memleketin bedbahtlığıdır.
''Eğer siz Allah'a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.'' (Muhammed l 7) Hz. Ömer bu gerçeği ne kadar güzel dile getiriyor: ''Müslümanlar ancak, düşmanlarının Allah'a isyan etmeleri sebebiyle muzaffer olurlar. Böyle olmasaydı onlara güç yetiremezdik. Çünkü sayıca ve kuvvetçe onlarla eşit durumda değiliz. Allah'a itaatsizlikte eşit olduğumuz takdirde kuvvette onlar bizden üstün olur ve bizi yenerler.''
Sayfa 226 - madve
İmam Gazali, el-Madnun eserinde “Allah insanı Rahman suretinde yarattı” hadisini izah ederken, insanın Allah'ın misli değil misali olduğunu söyler yani insanda da Allah-u Teâlâ'daki gibi sıfatlar vardır, yani o sıfatların yansıması vardır. Allah irade, basar, semi', mütekellimdir ve hayat sahibidir insan da öyledir. Bunun gibi o Nebiler de bizim son Resülümüzün misalleridir sadece. İnsanın Allah'ın misali olması Allah'ın vahdaniyetine zıt olmadığı gibi muhtelif küre-i arzlarda Hz Muhammed misali Peygamberlerin olması Hz Muhammed'in kâinatın efendisi olmasını cerh etmez. O vakit bir şecere-i hilkat var ve tüm hilkat ağacı (teklife mahal sair kürelerde ve sakinlerinde) efendimizin çekirdek-i aslisinden nebean eder ve efendimizden üstün başka bir peygamber olmaz lakin onun muavini başka Peygamberler olabilir. Nitekim İbni Abbas'ın: “7 dünyanın efendisi bizim dünyamızdır” demesi sözümüzü teyid eder mahiyettedir.
501 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.