Biliyor musunuz? Tüm bu kültür katliamına rağmen onlara kalıcı şeyler bırakabildik. Mesela Ispanyol dilinde "4000 Arapça kökenli kelime" yaşıyor. Portekizcede daha fazla olmak üzere Fransızcada da Arapça kökenli kelimeler var.
Endülüs'ün şehirleri Katoliklerin eline düşünce, gördükleri kütüphaneler ve paha biçilmez kitaplar, ilmi seviyeleri ile Hristiyan yazarları hayrete düşürdü. Derhal bir Tercüme Okulu kurdular ve sosyoloji, tip ve felsefe alanında üstün bir uygarlığın ürünleri olan temel eserleri hızla Ispanyolcaya ve Fransızcaya çevirmeye başladılar. Çevrilen eserler asırlarca Avrupa üniversitelerinde öğrencilere okutulmuştur. Müslüman bilim adamlarından Ibni Rüşt, Ibni Arabî ve Ibni Haldun'un eserleri öncelikle Latinceye çevrildi. İtalyan yazar Dante "İlahi Komedya" adlı eserini Muhiddin Arabi' ye borçludur. Toledo'da kurdukları Tercüme Okulu vasıtasıyla Endülüs İslâm Devleti'nin ürünleri Avrupa dillerine aktarıldı. İslâm kültürü Avrupa'ya aktarıldıkça Batı düşüncesinde bir atılım ve aydınlanma dönemi başladı
"Bazen namazda veya oruçta bulamadığın feyzi, belâ ve mihnette bulursun."
Muhiddin Ibni Arabi
Öğrendikçe, İslâm'ın bana söylendiği gibi olmadığını anlıyorum. İslâm gençliğimde bana seyrettirilen "Vurun Kahpeye" filminden ibaret değilmiş; benim bütün bilgim, orada gördüğüm softalar ve yobazlara dayanıyor çünkü. Çocukluğumda içinde yaşadığım muhitin dinle diyanetle pek ilgisi yok; İslâm, müstahdemin dini gibi telakki ediliyor. Bu telkinlerle dışladığım dinin ne kadar muhteşem bir din olduğunu Muhiddin İbni Arabî'nin muhteşem eserinden öğrenirken, kendi kendime "İslâm müthiş bir şey, ama Müslümanlar nasıl kimseler acaba?" diye sormaya soruşturmaya başlıyorum.
Sayfa 133Kitabı okudu
Muhyiddin İbni Arabi hazretleri hakkında
İBNİ ARABİNİN BAZI KERAMETLERİ
Bir gün sohbetine inkarcı bir felsefeci gelmişti. Bu felsefeci Peygamberlerin mu’cizelerini inkâr ediyor, filozof olduğu için her şeyi felsefe ile çözmeye kalkışıyordu. Soğuk bir kış günüydü. Ortada, içinde ateş bulunan büyük bir mangal vardı. Filozof dedi ki: “Avamdan insanlar, Hazreti İbrâhim’in (aleyhisselâm)
Çocukluğumda içinde yaşadığım muhitin dinle diyanetle pek ilgisi yok. İslam müstahdemin dini gibi telakki ediliyor. Bu telkinlerle dışladığım dinin ne kadar muhteşem bir din olduğunu Muhiddin İbni Arabî'nin muhteşem eserinden öğrenirken, kendi kendime" İslam müthiş bir şey ama Müslümanlar nasıl kimseler acaba?"diye sormaya soruşturmaya başlıyorum.
Sayfa 133Kitabı okudu
..derneğin, hazretle ilgili yayınlarını, onun virdini, “Hizb-ud’ Devr’ul A’lâ” adlı özel duasını getirtiyorum ki; bu çok dramatik bir şey… Dua Topkapı Sarayı’ndan alınmış; İngiltere’de basılmış ve tekrar döviz karşılığında bana geri geliyor. İngiltere üzerinden Muhiddin İbni Arabî muhabbeti başlıyor.
Yine o dönemde Oxford’da bir Muhiddin İbni Arabî Derneği olduğunu öğreniyorum; büyük şaşkınlığa ve heyecana kapılıyorum. Dernekle irtibata geçiyorum ve bu derneğin, hazretle ilgili yayınlarını, onun virdini, “Hizb-ud’ Devr’ul A’lâ” adlı özel duasını getirtiyorum ki; bu çok dramatik bir şey… Dua Topkapı Sarayı’ndan alınmış; İngiltere’de basılmış ve tekrar döviz karşılığında bana geri geliyor. İngiltere üzerinden Muhiddin İbni Arabî muhabbeti başlıyor.
Şam'ı Şerif
Yavuz Sultan Selim'in Memluk ordusunun Mercidabik'ta mağlup etmesinin ardindan Halep,Hama,Humus ve Şam peş peşe Osmanli idaresine girer.(1516)
Rivayete göre Yavuz, Şam 'da bulunduğu sırada gördüğü bir rüya üzerine İbni Arabi Hazretleri'nin zaman içinde kaybolan mezarini ortaya çıkaracak ,büyük mutasavvifin "Sin (Selim),Şın 'a (Şam )girince Mim (Muhiddin)bulunur." sözünün sırrı ayan olacaktir .Sultan ,kabrin bulunduğu yere türbe ,cami ve imarethaneden oluşan küçük bir külliye yaptirir .
Sayfa 78Kitabı okudu
ALLAH.C.C sana Ehlibeytin ahiretteki itibarını gösterseydi kuşkusuz onların kölesi olurdun. Muhiddin ibni arabi.k.s
Muhiddin ibni Arabi(ks) hazretleri buyururlar ki:
"Sana yapacağım bir tavsiyem de kendini Allah'a satarak cehennemden azat olmanı sağlamandır. Bunu ancak yetmiş bin kere 'La- ilahe illallah' diyerek yapabilirsin. Yetmiş bin kere bu kelimeyi söylediğinde, Allah onun karşılığında seni cehennemden azat eder. Veya kimin adına bu zikri yaparsan Allah onu cehennemden azat eder. Bu konuda Hz . peygamber'den gelen bir rivayet vardır...Ben bu hadise göre amel ettim. Hadisin bereketini eşim öldüğünde kendisine tecrübe ettim."
İbn Arabi ks. Fütuhat. C.18/S.253