Hz Peygamberin (asm) Hz Zeynep (ra) ile tezevvücü (evlenmesi)
Yedinci Mektub بِاسْمِه۪ سُبْحَانَهُ وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِه۪ اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا Aziz kardeşlerim! Bana söylemek üzere Şamlı Hâfız'a iki şey demişsiniz: Birincisi: "Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Zeyneb'i tezevvücünü; eski
Oy Meyrik.. Beni uyutmadı bu acı.. Nedense Meyrik yerine kendimi koydum, birbirlerini eşiyle çok seviyorlar fakat Meyrik duman(verem)a tutuluyor. O zamanlarda vereme ciğerlere dolan hava manâsında duman denilirmiş.. Daha sonra Meyrik vefat ediyor ve bibisi yani halası bu ağıtı yakıyor, dinleyenlerin de yüreğini yakıyor. Kanal 7'de izledim bu filmi, filmde daha farklıydı Meyrik'in çocuğu olmadığı için eşine istemese de hoş olmayan sözler söyleyerek kendisinden soğutmaya çalışıyordu çünkü kaynanası(cadı karı) arayıp oğlundan boşanmasını söylüyordu... Sonra Meyrik çocuklarına hamile kalıyor fakat eşi bunu bilmiyor, eşine kız istemeye gidileceği gün Meyrik'in annesi eşini arıyor,Meyrik'in çocuğu doğuyor, Meyrik ölüyor.. Gerçekliği olmasa, seneler sonra Meyrik'in eşiyle Şoray Uzun röportaj yapmamış olsa da üzülürdüm ve beni derinden etkiledi. Uzun zamandır film izlemeyişim etkiledi fakat her türkü çok mühim hepsi ayrı bir anlamlı...
Reklam
"Gümüş Motor,bu milletin sanayileşme davasında gerçekten çok mühim bir hamledir.Düşünün ki 1956 yılında bir fabrika kurulmuş, bu fabrika yerli motor imal etmiş.Daha da önemlisi bu milletin her türlü sanayiyi başarabileceği inancını ortaya koymuş.İşte asıl büyük kaynak ve hamle budur.ÇÜNKÜ AYNI YILLARDA DÜZENLENEN OTOMOBİL KONGRESİ'NDE ,"BİZ,ŞEFTALİDEN BAŞKA BİR ŞEY ÜRETEMEYİZ!" DİYENLER VARDI.İŞTE BİZ O KONGREDE KÜRSÜYE ÇIKIP, "İŞTE MOTOR ÜRETİLDİ."DİYE GÖSTERİNCE HEPSİNİN SESİ KESİLDİ.
Sayfa 9 - Milli Gazete Ankara Kitap KulübüKitabı okudu
250 syf.
·
Not rated
| Şuur Dergisi sayı: 2 İsmi ile bir şeyler çağrıştıran olguları seviyorum. Şuur dergisi de benim için öyle oldu. Şuur neslin en mühim ihtiyacı olduğundan, bu ihtiyacı da hakikatli bir eğitim ile tamamlayacağımızdan, bir amaç belirtme bağlamında dergiye bu isim çok yakışıyor. Dergi okumalarına bir çok sebepten önem göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de bu düzlemde seçtiğim dergilerin mütevazi ve markalaşmamış olmasına dikkat ediyorum. Genç kalemlerin bulunduğu yeni çıkan dergiler de bir hayli dikkatimi çekiyor. Şuur dergisi bu özellikleri taşıdığından okuyup tanıtmak istedim. Şahsımca dergi kadrosu hedefe giden yolda saf tutmuş bir birlikten oluşuyor. Yazılar da bunu gösteriyor. Dergi yönetim ve yazar ekibine muvaffakiyetler dilerim. Kapağı ve genel baskısına gelecek olursam beni eskilere götürüyor. Heyecanlı genç kalemlerin, yedi güzel adamın içinde bulunduğu Hamle dergisi'nin baskısını anımsatıyor. Şuurlu bir eğitimi ilke edinmiş dergi; Deneme Tarih Sanat Edebiyat İz bırakanlar (biyografi) konu başlıklarını içinde barındırıyor. Genel olarak daha çok gelişmesi gerektiğini düşündüğüm fakat bir o kadar da beğendiğim farklı içerikli bir dergi oldu. Dergide şahsıma hoş gelen iki yazıyı da belirtip öyle bitireyim :) • Ayşenur Kaplan hanımefendinin kaleme aldığı sanat bölümünü çok beğendim. •İkinci olarak "Nazım Hikmet'e dair" de çok akıcı hoş bir bölümdü. Not: Dergide İz bırakanlar (biyografi) kısmını da naçizane şahsım kaleme alıyor. Bu sayıda "Kurtubalı Lübna" bize iz oldu. Okumanızı ister dua beklerim. Selam ile
Şuur Dergisi 2. Sayı
Şuur Dergisi 2. SayıŞuur Dergisi · Şuur Dergisi · 01 okunma
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 11 days
Marco Polo İncelemesi
Eser Marco Polo'nun hayatının yanı sıra, popüler bir konu olan Marco Polo'nun eseri olan Seyahatler'in bir eleştirisi doğru olan ve olmayan kısımları da anlatmaktadır. Ayrıca neden Marco Polo eserini süslü bir dille yazdığını eserinde Rustichello'nun etkisini de anlatmaktadır. Fakat yazarın vardığı sonuç Marco Polo'nun bu
Marco Polo
Marco PoloLaurence Bergreen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201853 okunma
Filhakika, büyük inkılâpları yaratmak için dahî lâzımdır. Yalnız kurak sahada dehanın neşv ü nemâ bulması mümkün değildir.Her zinde zemin,ânî olarak dâhilerini yetiştirir.Dahi,maveranın mübeşşiri,kâşifi değildir.Mensup olduğu hayat-ı içtimaiyenin zîhayat şeklini anlayan ve hayatın nâfi ve daima hadsi ibdâ kuvvetini muhît seyrini teşrîh eden şahsiyettir.Rönesansı müteakip,her Avrupa memleketinde bu gibi şahsiyetler yetişmiştir.Zira, her milletin bir hareketi,hayata teşne bir hamlesi vardır. Bu hamle serbest kalır kalmaz,ahirî kayıtlardan kurtulur kurtulmaz,harekete başlar ve kendi efradından bir şahısta kendisini temsil ettirir.
Reklam
132 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.