Mesele sevmek değil ki... Mühim olan güzel sevebilmek.
Mesele sevmek degil ki...Kime sorsam seviyor zaten.Muhim olan guzel sevebilmek.Kirmadan, yormadan ,dokmeden , acitmadan...
Reklam
Çok mühim mesele..
Yakınlarımızın, çoluk-çocugumuzun hastalıklarına, fakirliklerine acıdığımızdan ziyade, namaz kılmamalarına, oruç tutmamalarına, faiz yemelerine acımalıyız. Zira dünyadaki hastalıklar, zorluklar geçer ama ahiretteki belalar bitmez, tükenmez binaenaleyh onlara iyiligi emretmeli ve onları kötülüklerden vaz geçirmeye çalışmalıyız.
Mühim mesele..
Tarihte ve günümüzde görüldüğü gibi bir Müslümanı din anlayışında veya nasları yorumlamasındaki yanlışlarından dolayı tekfir etmek yerine İmam Şâfiî'nin belirttiği üzere hata ettiğini söylemek daha doğru bir yöntemdir. Zira küfür belli bir mezhebin görüşlerine muhalefet etmekle değil zarûrât-ı dîniyyeye inanmamakla vuku bulur, bu da kişinin sadece Allah'ın bildiği iç dünyasına vâkıf olmayı gerektirir.
Daha mühim bir mesele: Fazilet, aptalların gözlerine bağlanan bir bez parçası mıdır? İşte en büyük tereddüt.
Sayfa 201
"İnsan diyorum zaman zaman kaçmalı. Rutine bağlanan günlerden, gecelerden, günlük telaşlardan, bilhassa kendinden... Uzaklaşmalı, durup düşünmeli güzel günlere inancını yitirmeden. Küçük kaçışlar yapmalı bazen. Doğaya, denize en çok da kendi içine. Neresi olduğu mühim değil. Bir dağ, bir bağ veya ormanda bir kulübeye. Küçük şeylerdir aslında insanı iyileştiren. Yeniden yeşerttiği dallarını kırmadan, bazen bir kelimenin açtığı yaraların verdiği acıyı hüznü geride bırakarak.. Dönmemeli mesela arkasında bıraktıklarına, kendini bir göl kenarında tamir etmeden.. Mesele birikmeden, yığılmadan üst üste taş duvar gibi bütün kırgınlıklar; en az hasarla iyileşebilmekte. Ruhu yaralamadan yaşamakta. En zoruda bu zaten hayatta; bunca aymazlığın içinde sağlam kalabilmek…
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.