(Bu inceleme kitabın içeriğine dair bilgi içerir!)
İnsan bazen hayat karşısında kendisini bir suyun akışına kapılmışçasına çaresiz hisseder. Suyun yönünü değiştirmek mümkün olmadığı gibi sürüklenmek de ağır gelir çok zaman. Pişmanlıklar, hayal kırıklıkları, ertelenmiş umutlar birikir hızla. Zaman baş döndürücü bir hızla geçip gitmektedir, ancak
Uzunca bir yazı olacak. Vakit ayırırsanız sevinirim.
***
"Ey iman edenler, eğer siz Allah'a (Allah adına İslam'a ve Müslümanlara) yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı sağlamlaştırır." (Muhammed, 47/7)
***
“Türkiye Radyoları Eskişehir muhabirinin bildirdiğine göre, tıp tarihinde ender görülen
Beni sevmedi.
Bu mühim değil, kimseye kendini sevdiremezdin. İnsanlar şanslı olanlar ve şanssız olanlar diye ayrılır. Kendini şanssızlardan sayar, yaşamaya devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu önemli değil, zaten beni kimler sevmedi saymaya vaktim yok. İnsanlar mutlu olanlar ve mutsuz olanlar diye ayrılır. Kendini mutsuzların içine katar devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu tuhaf değil, acısı derin, sorgusu uzun ama kabullenilir. İnsanlar aşık olanlar ve aşık olunanlar diye ayrılır. Kendini aşık olanların en aptalı ilan eder devam edersin.
Beni sevmedi,
Beni seviyormuş gibi yaptı.
Bu mühim,
Bu önemli,
Bu tuhaf,
Bu kabullenilemez ve katlanılamaz.
Bunun ağrısı dinmez, bunun kırgınlığı unutulmaz.
Sevilmiyor olmanın çaresizliğinden sağ çıkar da herkes, sevildim sanmamın düşüşünden kurtulamaz.
Kahveni yap, Spotify'a gir, French Songs playlist'ine gir, Fransızca bir şarkı aç ve akabinde Fransız Edebiyatı oku. Bakın yine cömertliğim üzerimde, sizlere mutluluğun, başkalığın reçetesini sundum.
Hiç kuşku yok ki edebiyatı benimsemiş kişiler için Fransız edebiyatı hep farklı bir yere sahiptir. Çoğu zaman Fransız Edebiyatı eserlerini
Bizler yıllardır kendi halinde kitap okuyan, altını çizdiği cümleleri alıntı olarak paylaşan ve hangi cenahtan olduğu mühim olmayan ülkedeki cehalete karşı daha bilinçli olmak için kitap okuyan üyeleriz. Ülkenin en önemli edebiyat odaklı sosyal medya platformunda, hızla çoğalan radikal ve sapık üye sınıflarına kayıtsız kalamadık ve teyit edilmiş
Celaleddin Harzemşah'ın hayatına olan merakım, geçen sene tarih dersinde işlediğimiz Anadolu Selçukluları ile Harzemşahlar devleti arasında yapılan Yassıçemen Savaşı ile başlamıştı. Bu savaş Harzemşahların mağlubiyeti ile sonuçlanmıştı. Diğer taraftan şuan ekranlarda "Bozkır Aslanı Celaleddin" dizisi ile karşımıza çıkan Celaleddin'ini
Dünyayla senli benli olursanız, sizi insan yerine koymaz. İnsanlık için mühim biri olanlar, dünyaya ve dünya malına yüz vermeyenlerdir. Bu güzel insanların kim olduğunu söylememe gerek var mı? Yok.
Kendini,kapasiteni tanımayarak;
Sanata,spora ilgi duymayarak;
Kötü beslenerek;
Tembellik,miskinlik ederek;
Okumayarak;
Gezmeyerek;
Çocuklara önem vermeyerek yaşanmaz.
Bu mühim değil, kimseye kendini sevdiremezdin. İnsanlar şanslı olanlar ve şanssız olanlar diye ayrılır. Kendini şanssızlardan sayar, yaşamaya devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu önemli değil, zaten beni kimler sevmedi saymaya vaktim yok. İnsanlar mutlu olanlar ve mutsuz olanlar diye ayrılır. Kendini mutsuzların içine katar devam edersin.
Beni sevmedi.
Bu tuhaf değil, acısı derin, sorgusu uzun ama kabullenilir. İnsanlar aşık olanlar ve aşık olunanlar diye ayrılır. Kendini aşık olanların en aptalı ilan eder devam edersin.
Beni sevmedi,
Beni seviyormuş gibi yaptı.
Bu mühim,
Bu önemli,
Bu tuhaf,
Bu kabullenilemez ve katlanılamaz.
Bunun ağrısı dinmez, bunun kırgınlığı unutulmaz.
Sevilmiyor olmanın çaresizliğinden sağ çıkar da herkes, sevildim sanmamın düşüşünden kurtulamaz.
"Yaralı bir hayvan gibi saklanmak için kendime kuytular arayıp dururken acı gerçeği kabullenmek zorunda kaldım: kayboldum." diye başlıyor Hakan'ın hikayesi ve " Kaybolmuş bir insanın, kendisini ancak bir başkasında bulabileceğine bütün kalbimle inandım. Mühim olan o insanı bulabilmek. Aynı kaderi paylaştığınız o ruhla karşılaştığınızda, tanıdık bir şeyler görmek umudunuzu diriltir.... Olanlar oldu ve hayatımın yasını tutmaktan vazgeçiyorum." cümleleriyle son buluyor.
Yıldız, Hakan ve Sonay. Kaybolmuşlar. Kaybolmaya zorlanmışlar ya da kaybolmayı seçmişler demek daha mı doğrudur acaba? Nedendir bilmem bu kayıplar dünyasında en çok üzüldüğüm Yıldız oldu.
Yaşanılan her ne ise ayakta kalamadıkça, bunlarla yüzleşemedikçe, acı içinde boğulmaktan kurtulmadıkça değil kaybolmak, yok olursunuz. Ama bu o kadar zor ki... Kaybolmamak özellikle de yok olmamak. Bu durumu önlemenin yolu da elbette insanın varoluşundan geçiyor.
KaybolanTarık Tufan · Doğan Kitap Yayınları · 20203,207 okunma