Âhirzamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm Deccal'ı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki rivayetlerde gelmiştir ki: "Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz." Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler?
Elcevab:
Hadîs-i sahihte rivayet edilen:
والذين اسْتَجَابُوا لربهم Ve onlar ki, Rabbları için da'vete icabet etmekte و أقاموا الصلوة . Ve namazı dürüst kılmaktadırlar.Allah'a iman ve itaât için Peygamber tarafından yapılan da'vete Ashab-ı Kiram'ın bîat ve icabetleri gibi bîat ve dînin direği olan namazı ikâme ile cemaat ve cem'iyyeti sağlam tutanlar و آمرهُمْ
uygulamada yer alıp da uygulama kullanıcılarınca az okunduğunu düşündüğüm için adına inceleme/tanıtım yazısı yazarak buradaki uygulama kullanıcılarınca daha fazla kişinin okumasını istediğim kitaplardan birisi olan bu kitap ve içeriği hakkında yazdığım yazıdır..
okumuş olduğum kitap balkan savaşında, I. dünya savaşında, kurtuluş savaşında savaşan
hayat kısadır. bunu kutlama ve taçlandırma için, insanların genellikle makul gördükleri vasıta evliliktir. bu umumî kurala uymayanlar, pek sınırlı ve müstesnadırlar. bu istisnaları oluşturanlar da, esas kuralın fenalığından değil ve
fakat tersine bu güzel kurala inanmadan kendilerini meneden sebeplerin mahkûmu olduklarından, belki evlenmiş olmaktan korktuklarından fazla bedbaht olanlardır. inkâr edilmez bir gerçektir ki insanlar, hayat, kadınsız olamaz. evli olanlar, hayatın vazgeçilmezini temin etmiş ve bütün düşünce ve isteklerini bir maksat, bir meslek, bir amaca yöneltmiş olur. ancak talih, eşlerin ruh ve kalplerini iyi geçindirsin!
yeni evlenen bir kişinin gönlü hayat, aşk ve mutluluk hisleriyle doludur. bu, en kıymetli bir zamandır. insanlar, hayatında bu parlak ve sevinçli dakikaları, ölünceye kadar hep aynı surette duygulanarak pek mühim ve hayatı için tarihî bir hadise olarak anar. ben, bunu tecrübe etmedim; fakat, az çok hayatı ve insanları tahlil ettiğim için bu neticeyi buldum. hayatın çeşitli yönlerinden birkaçını görenler, evlendikten sonra keşfedilmemiş yönlerini de ister istemez gözlemlerler. bu gözlemleme, pek tatlı olabildiği gibi pek acı da olabilir.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitaplarından sonra okuduğum üçüncü kitap oldu. Diğer iki kitap kadar başarılı olmasa da Tanpınar'ın kaleminden çıkması eseri gayet de okunmaya layık bir eser yapıyor.
Mahur Beste'de, Tanpınar; Behçet Bey'den başlayarak onun yakın ve uzak çevresinin portresini çizer. Yani biz hemen hemen