İslam Hukukunun Devlet ve Hükümete Bakışı
Bugün ilim câmiası, devlet ile hükümet arasında bir tefrik yapmak alışkanlığındadır. İslâm amme hukukunda, hükümet, devletin tezahürüdür. Bir başka deyişle hükümet, devletin tecessüm etmiş hâlidir. Hükmî şahsiyet mefhumuna sıcak bakılmadığı için, devlet ve hükümet arasında kolayca bir tefrike gidilemez. Şer'î hukuk, devletin mevcudiyetine büyük bir ehemmiyet vermekle beraber; bunu dinin muhafazası ve ferdlerin saadeti için bir vasıta olarak görür ve devlete kudsiyet atfetmez. Burada devletin şekli mühim değil, ancak hükümet ve icraatlarının meşruluğu esastır.
M. T. T. Birliği'nin İç Anadolu Seyahatine Ait Notlar
M. T. T. B, yeni sene çalışma şeklini tayin i‐çin Halk evinde bir toplantı yaptı. Bu toplantıya Pr.lerini, T. cemiyeti liderlerini ve gençlik muhiplerini istifade için davet etti. Birçok davetliler bu mevzudaki görüşlerini uzun uzadıya anlattılar. Bu meyanda Mühendis talebe cemiyeti reisi Tevfİk Bey: "Köylerimizin sıhhî, içtimaî, bediî,
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
'ın
Roman Sanatı
Roman Sanatı
Eserinin Tercümesine Önsözü: ROMANA DAİR BAZI HAKİKATLER İnsan, bütün hayatında alâka duyduğu bir mevzu üzerine bazı suallerle karşılaşınca, fikrini istediği gibi anlatabilmek için bir kitap yazmak veya hiç olmazsa bir konferans vermek lâzım geldiğini düşünmeğe başlıyor. Ancak, konferans dinletmek şöyle dursun, verdiği
Kalbin mânen ölümü, kişinin, hayır ve şerri birbirinden tefrîk eden en mühim istiadadını kaybetmiş olmasıdır. Bu durumda ruha zehir saçan en büyük günahlar bile, ağırlığı hissedilmeden işlenebilir hale gelir.
Sayfa 540Kitabı okudu
Mühim
'Kurana göre' veya 'Kuranda' ön ekiyle başlayan kitap ve makalelerin sayısında ziyadesiyle artış olduğu ve her önüne gelenin bu tür ön ekler kullanarak kendi sığ görüşlerini Kuran adına piyasaya sürdüğü erbabının malumudur. Mesela 'Kuranda başörtü emri vardır veya yoktur' şeklindeki iki zıt yorum da Kuran adına öne sürülmekte ve görüldüğü kadarıyla bu ihtilafın hallinde Kuran değil, heva vü heves hakemlik yapmaktadır. Binaenaleyh neyin 'Kurana göre' olduğunu, neyin kurana göre olmadığını tefrik edemeyen sıradan okur bu durumda ne yapacaktır?
Hz Nuh AS Hayatı Ve Kıssasını Bırakıyorum Okuyun ..
🌹🤲🤲🌹🤲🤲🌹🤲🤲🌹🌹 Hz. Nuh (as.) kimdir? Hz. Nuh’un (a.s.) özellikleri nelerdir? Hz. Nuh’un (a.s.) eşi kimdir, Müslüman oldu mu? Hz. Nuh’a (a.s.) oğlu niçin iman etmedi? Hz. Nuh’un (as.) adı Kur’an’da geçiyor mu? Hz. Nuh’a (a.s.) neden ikinci Adem denir? İnsanlığın ikinci atası kimdir? Hz. Nuh (a.s.) kaç yıl yaşadı? Hz. Nuh (a.s.) kaç yıl tebliğ etti?
Resmi Tarih bir din'dir
"gizli tarih" ile resmi tarih, ehem ile mühim olanı birbirinden tefrik ederken de birbirinden ayrı düşmektedir; resmi tarih bir tür "din" olduğu için bir manda savaşı icat etmektedir ve ancak, Bekir Sami meselesini tümden ihmal etmektedir.
Hem Hazret-i Musa aleyhisselâmın bir mu’cizesini beyan eden فَقُلْنَا اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ فَانْفَجَرَتْ مِنْهُ اثْنَتَا عَشْرَةَ عَيْنًا …اِلٰى اٰخِرِ Bu âyet işaret ediyor ki zemin tahtında gizli olan rahmet hazinelerinden basit âletlerle istifade edilebilir. Hattâ taş gibi bir sert yerde, bir asâ ile âb-ı hayat celbedilebilir. İşte şu
Mühim tefrik
"Bizde 70 kuşağı, 80 kuşağı gibi kuşaklar yok. Bunlar soldan öğrenilmiş şeyler. Biz Müslümanlarda bütünlük esastır. Toplumu kuşaklara ayırıp onları birbirinden ayrıştırmak, birbirlerini farklı görmeleri, birbirlerinin tecrübelerini inkar etmeleri bizde yoktur. Bize gelen bir bütün olarak gelir."
Sayfa 43 - Hasan AycınKitabı okudu
Zevk-i Selim
Eski medeniyetimizin çok zarif bir yanı da hakkı ve hakikati insanları kırmaksızın ifade edebilmesiydi. Bu bir üslup meselesidir. O ortamda doğru-yanlış akl-ı selim ile, güzel-çirkin zevk-i selim ile ve en mühim mi iyi-kötü de kalb-i selim ile birbirinden tefrik ediliyordu.
Sayfa 143Kitabı okudu