O yüzden Şarkışla'nın Sivrialan Köyü'nde yüzü gözü çiçek bozuğu Veysel adında bir adama âşık namını verdirendir.
O yüzden Beyhanî'yi dermansız bırakan,
O yüzden Daimî'yi çerağında yakan,
O yüzden Hüdaî'yi demden deme salan,
O yüzden Pir Sultan'a darağacını boylatan,
O yüzden Mahzunî'nin canını zülfün teline
Açığım Yok Kapalım Yok Dünyada
Ne İse Ahvalim Görsünler Beni
Hiç Kimseye Vebalim Yok Dünyada
İster Sevip İster Dövsünler Beni
Allah Kul Yaratmış Biride Benim
Kimden Kaldı Bana İmanım Dinim
Ne Şeytan Tanırım Nede Peri Cin
Konuşan İnsanim Görsünler Beni
Okudum Kuranı Edep Erkanlı
Yaptığım Secdenin Kıblesi Canlı
Gerdeksiz Gecede Bir Delikanlı
Ölü Bir Geline Versinler Beni
Akarsu'yum Boşa Güldükten Sonra
Azrail Yok İmiş Öldükten Sonra
Gönül Tahtın Harap Olduktan Sonra
Boş Kuru Hasıra Sarsınlar Beni
Muhlis Akarsu
Deli gönül feryat etme boşuna
Hal bilmez kişiye yar olamazsın
Bir mürşide bağlamazsan özünü
Hakkın huzurunda var olamazsın (medet sevdiğim)
Vefasız güzelden olur mu çare
Yoruldum derdimle öldüm bin kere
Düşme bir zalime göz göre göre
Sen insanoğlusun kör olamazsın (medet sevdiğim)
Akarsu bülbüller ötmez bağımda
Dumanlar eğlenir gönül dağımda
Aşk ateşi yanar oldu bağrımda
Yanmış yüreğime kar olamazsın (medet sevdiğim)
Muhlis Akarsu
Sanki her zaman sol yanımdan kan sızıyormuş gibi hissediyorum...
Sil baştan tekrara düştüğümü hissediyorum, belki de bu bir tür deja vu!
Her alıp verdiğim nefes beni bir uçurumun kenarına doğru sürüklüyor...
Dünya yok olup gitmemi gözetliyor!
Söyle bana, neden?
Sevdiğim her şey, gördüğüm kadarıyla teker teker benden uzaklaşıyor!
Oysa sımsıkı sarıldığım bir hayat, hiçbir zaman vazgeçmediğim düşlerim, bağlı olduğum inançlarım var benim!
İyiden kötüye, daha da kötüye çok hızlı bir geçiş sağlıyor zaman, susuyorum!
Söyle bana, neden?
Monotonluk hali, büyük bir problem...
Susup durduğum uçurumun kenarından görebiliyorum, bir şansım daha var mı, bir saldırı hakkım daha var mı, inanın bilmiyorum!
Bir kalp atışı gibi bir şeye ihtiyacım var, bu durumlara itilmekten yoruldum, açıkça bıktım.
Muhlis Akarsu'nun da dediği gibi;
''Arsız değildim, arsız ettiler''
Söyle bana, neden?
AŞAN BİLİR KARLI DAĞIN ARDINI
ÇEKEN BİLİR AYRILIĞIN DERDİNİ
BÜLBÜL KAÇA ALDIN GÜLÜN NARGINI
GÜL ALIP SATMANIN ZAMANI DEĞİL
SELVİNİN DALLARI BOYUNDAN UZUN
YAVRULAR GÖZÜME BİR SALKIM ÜZÜM
ÖLMEDEN O YARİ GÖRÜRSE GÖZÜM
KOYUN KUZU KURBAN OLUR O ZAMAN
YAPRAK GAZEL OLMUŞ DURMUYOR DALDA
VEFASIZ GÜZELDEN BİZE NE FAYDA
BU AYDA OLMAZSA GELECEK AYDA
ÖLÜRÜM VAZGEÇMEM SEVDİĞİM SENDEN
Muhlis Akarsu
Cehennemin kucağında gizlenir
Çıkıp yücelerden seyran eder aşk
Yarası görünmez fakat sızlatır
Girdiği vücudu hayran eder aşk
Tanımaz korkuyu bilmez imanı
Sarı gazel yapar sümbül çimeni
Parçalar sultanı yırtar fermanı
Tac-ı devletini viran eder aşk
Kula ruhsat verir padişah kılar
Şahı mecnun eder çöllere salar
Aşkın bir zerresi bin dağı deler
Güneşe pas çeker duman eder aşk
Aşk önünde ay ve güneş kör olur
Aşk yanına hayat ile varılır
Akarsu'lar akar gönül durulur
Bir daldan bin dala cevlan eder aşk
Cevlan: akmak ve hareket etmek
Muhlis AKARSU
Derdim gizli kimselere diyemem
Bir derdi sevdaya saldı yar beni
Ben kendi halımla yanar dururken
Bir derdi sevdaya saldı yar beni
Yara doğru aktı gönül deresi
Sargı tutmaz imiş aşkın yarası
Böyle imiş bu dünyanın töresi
Bir derdi sevdaya saldı yar beni
Akarsu derdimi çekeyim dara
Neyimi söyleyim kör oğlu köre
Dünya düşman olsa sevdim bir kere
Bir derdi sevdaya saldı yar beni
Muhlis AKARSU