Hiçbirimizin garantisi yok. Şurda ayakta duranın da oturanın da garantisi yok. Ruh bir saniyeliktir. Bir saniyenize bile hakim değilsiniz. Bir saniyesine bile hakim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. -Muhsin Yazıcıoğlu
Hayalin, Hayalimiz!
"Bir hayalim var! Bütün vatandaşlarımızın, ayyıldızlı bayrağım altında, şerefle yaşadığı kavgasız bir Türkiye hayal ediyorum... Bir hayalim var! Başını örtenle açanın, aynı üniversitede yasaksız, kavgasız, kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum... Bir hayalim var! Kürt-Türkmen, Alevi-Sünni ayrımı olmadan, zengin-fakir ayrıcalığı görülmeden, imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış, refah ve huzur içinde bir Türkiye istiyorum... Kısacası; Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar güçlü, kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk dünyası ve Türk-İslam birliği hayal ediyorum... Büyük bir Türkiye hayal ediyorum..."
Reklam
Politikacılar, parti programlarıyla ülkenin meselelerini halledeceğine inanırlar, dava adamları ise insanı değiştirmeden hiçbir şeyin çözümlenemeyeceğinin farkındadırlar... Yazıcıoğlu politikacı değil, dava adamı idi.
Sayfa 147Kitabı okudu
Haksız kalabalıkların sultanı olacağıma haklı davamda yalnız kalmayı tercih ederim. -Muhsin Yazıcıoğlu (r.h.) ⚘
Sayfa 189Kitabı okudu
Rahmetle...
Zindanmış bu karanlık oda, Ne gam! Bana, imanımın ışığı yeter... Ellerim mi kelepçelenmiş arkasından? Tutsak edilemez ya düşünceler! Paslı kilit ve demirlerle çevrili Olsa da odam, Sınır tanımaz hayaller...
Rahmetle...
"Gençliğim?" dedim "Ver!" dediler. "İstikbalim?" dedim "Yok!" dediler. "Kanım?" dedim "Dök!" dediler. "Canım?" dedim "Milletin!" dediler. Sevdim... "Suçtur!" dediler. Ve Çığlıkla yarıldı karanlık, Sevgimi Çarmıha gerdiler...
Reklam
Tarih Tekerrür Edecektir!
İslam'ı hayat nizamı olarak kitlelerin ruhuna nakşeden Türk-İslam Devleti, Nizam-ı Ålem davası ile milletlere önder olacak ve dünyadaki barış ve huzurun teminatı olacaktır.
Muhsin Yazıcıoğlu açıkçası bu devrin adamı değildi. Ona her bakışımda Ahmet Yesevi'den el almış, kılıcını kuşanmış, atının üzerinde Anadolu'yu aydınlatmak üzere mücahede eden alperenleri, Kara Mürselleri, Sarı Saltukları, Akça Kocaları görür gibi olurdum. Nasıl görmeyeyim ki... O, 15 asırlık bir medeniyetin, bu toprakları 1000 yıllık kültürüyle âbâd eden bir milletin gerçek temsilcisiydi..
Sayfa 109 - Hasan Celal GüzelKitabı okudu
Tarihi boyunca dünya adalet ve sulhunun teminatı olmuş Türk milleti, en kısa zamanda yine eski yerini almak mecburiyetindedir.
Muhsin Başkan'a Özlem
’’Eğilirsem beni düzeltin, eğer düzelemeyecek kadar eğilirsem beni terkedin.’’ diyebilecek bir genel başkan şu anda Türk siyasetinde yoktur. Bunun için Muhsin Yazıcıoğlu bu millet tarafından sevilmiş, bağrına basılmıştır. Bunun için Muhsin Başkan bu kadar özleniyor. Bu özlem sadece Muhsin Başkana olan bir özlem değildir, bu özlem; Muhsin Başkanı bu milletin başkanı yapan değerlere olan özlemdir, dönekliklerden bıkanların yiğitliğe duyduğu özlemdir, ithal söylemlerden bıkanların Anadolu adamlığına duyduğu özlemdir, kutuplaştırmalara inat bir büyük birliiğe duyulan özlemdir.
Sayfa 203 - Çınaraltı YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.