Adı ve konusu dikkatimi çektiği için aldığım bir kitaptı. Kişisel bir tarih okumayı planlarken, kitaptaki ilk makalenin gayet iyi sosyal bilimler makalesi olması şaşırtıcı geldi bana. Yazar hayat hikayesinden de hareketle ülkücü ideolojinin teorik/tarihsel analizini yapmış, türkçü ideolojiden milliyetçi muhazakar düşünceye dönüşün teorik alt yapısını anlatmış. Kitabın kalan kısmı büyük oranda yazarın hayat hikayesinden de hareketle ülkücü yapının (ve tabiki bir miktar karşıtı solcu akımların -yine tabiki 80 öncesi jargonu ile söylüyorum-) oluşum ve dönüşümü üzerine. 12 Eylül döneminden çok hazin insan hikayeleri anlatıyor. Zira kitabın temel yapı taşı Bursa'da cezaevinde kalan ülkücüler ve onlar üzerinden yaşanan özeleştiri ve yeniden kurgulama süreci. Bu süreç Muhsin Yazıcıoğlu ve BBP hareketini doğuruyor. Kitabı bütünlüklü bir tarih kitabı olarak algılamak hata olur. Büyük oranda boşluklar içeriyor böyle bir tarih kurma açısından. Ama bu kitabı tek başına önemsiz hale getirmez. Yazar halihazırda müzisyenlik de yapıyor ve uzun süre önce hareket olarak ülkücü camiadan kendisini koparmış. Daha doğrusu kendi kafasında kurduğu ülkücü yapının halihazırda temsil edilmediği düşüncesi ile mevcut yapılardan uzaklaşmış.
Hamiş: Kitapta 12 Eylül döneminde yapılan işkencelerle ilgili çok sarsıcı bölümler ve hayat hikayeleri var. Şahsen gördüğüm hafif kambur yürüyen birisinin zamanında ne işkenceler görmüş olduğunu okumak da ayrıca çok sarsıcıydı.
Üşüyorum
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum…
Muhsin YAZICIOĞLU
TAT KAÇIRAN/SPOİLER
Susurluk kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı'nın gençlik yıllarından ölümüne kadar birçok konuya değinilmiş.
Çatlı'nın vatanseverliği, ülkücü oluşu, sağ/sol ilişkisi, detaylarıyla anlatılmış. Yeşil,Mehmet Ali Ağca,Muhsin Yazıcıoğlu,Can Dündar gibi isimlerede sıkça rastlıyoruz. Asala terör örgütüne karşı yaptığı eylemler kitapta yer verilen diğer konulardan.
Çatlı'nın arkadaşlarından mektuplar,eşiyle yaşadıkları,kızının neler çektiği,annesinin hatıraları,dönemin yüksek kademeleriyle konuşmaları kitapta mevcut.
Her konu başlıklar altında incelenmiş. Her başlığın altında bir özlü söz eklenmiş. Resimler ile içerik zenginleştirilmiş. Okurken sıkılmadım hatta zevk aldım. Polisiye bir kitap okuyor gibi hissettim. Merak ettiğim bir hayatı daha öğrenmiş oldum merakımı fazlasıyla giderdi.