benim genç arkadaşlara tavsiye edebileceğim; sonuna kadar idealist olsunlar, sonuna kadar kendileri dışında, başkaları için yaşamayı öğrensinler, farklı düşünsünler ama birlikte yaşamaya çaba göstersinler. Farklı düşüncede olanlara düşman olmak zorunda değiller. Kişi bilmediğinin düşmanıdır. Onun için başkalarını tanımaya, anlamaya çalışsınlar. Ailesini, okulunu ve istikbalini düşünerek dengeli bir hayat tarzı sürdürsünler. Çünkü gencin öncelikle ailesine karşı görevi vardır. İkinci olarak, istikbalini kazanmak gibi bir mecburiyeti vardır ve buna bağlı olarak okulunu en iyi şekilde okumak gibi bir görevi vardır.
Gençlik bir heyecandır, gençlik dinamizmdir, gençlik reflekslerini, tepkilerini en kolay ortaya koyan bir varlıktır. Dolayısıyla her türlü istismara açıktır. Düşüncelerini, fikirlerini oluştururken çevrelerinden çok kolay etkilenirler. Bu özellikleri dolayısıyla gençlik; faydalı, hayırlı ve doğru işlere kolayca yönlendirilebilecekleri gibi, istismarlara da açık oldukları için, art niyetli oluşumlar, mahfiller tarafından da çok kolay yönlendirilmektedirler.
Ama Türkiye'de sistemin metot olarak, insanları, grupları birbirine vurdurarak, arkasından da barış güvercini gibi araya girip karıştır, barıştır her ikisini birden ezerek sürekli kapalı bir sistemi millete dayattığını biliyorum. Hâlâ bu metod geçerliliğini devam ettiriyor.