Spoiler içer. Lütfen ona göre devam edin.
“ ‘Fikrimin İnce Gülü’ başlığı bir insanın tüm kabalığına rağmen içinde bir yerlerde kalmış zarafet kırıntılarına tutunarak sanki bir çeşit kendini aklama çabası.“
Evet, kitap için bu ismin seçilmiş olması yaşanan zıtlıklarının hayatın bazı ayrıntılarına getirdiği bir açıklama gibi olmuş. Kitabın ana
Hümanist Dinsiz Akıl!!!
Kitaba ilişkin bir kaç maddelik açıklama ihtiyacı hissediyorum.. Kitap çok okunan ve tutulanlar arasında kendine yer edinmiştir..Her okuyucu okuduğu kitap ile laf edebilmelidir.. Tabii bu kişiden kişiye de değişebilir.
1 - Hayatta en büyük önceliğim dindir. İyisiyle kötüsüyle yaşıyorum, keşke en mükemmelde yaşayabilsem. İnsanın kendisini sigaya
yakupgok.blogspot.com
"Yoğun koşturmalar içerisinde eve gittiğimde Fâtıma'nın yüzüne baktığım andan itibaren bütün dertlerimi unutuyorum." Hz. Ali
‘’Eğer Allah seni bana yazmışsa benden kaçışın yok! Lakin kader seni benden almışsa ağlamaya lüzum yok.’’ Sezai Karakoç
‘’Allah sana evlen dedi. Boyundan büyük işlere bulaş,
Oktay Sinanoğlu...
Dünyanın en genç yaşta profesör olmuş kişisi. 2 kez Nobel'e aday gösterilmiş, birçok ödül almış, Türk Aynştaynı olarak anılan muhteşem insan. Bir de böyle harika bir insanın milli şuur sahibi Türkçe ve Türk aşığı olması; Türkiye'nin bekası için çalışıp çabalamış olması inanılmaz bir durum. Bu kitabı bitirdiğimde birçok duyguyu aynı anda yaşıyordum. Böyle muazzam bir kitabı okuduğum için hissettiğim sevinçle Oktay Sinanoğlu'nu bu kadar geç tanıdığım için duyduğum hüzün bir aradaydı. Okuduğum en iyi kitaplar listesi yapsam kesinlikle başı çekeceklerden olan bu muazzam kitap Türkçe eğitim ve birçok hususta bana büyük bir şuur aşıladı. İdrak edemediğimiz, göremediğimiz, anlayamadığımız, aslında daima manipule edildiğimiz birçok hususta korkmadan açıklama yapan Sinanoğlu, Türk insanını milli şuur sahibi yapacak harika bir kitap yazmış. Kesinlikle okumanızı ve sizin de okutarak Türkiye'nin Türkçenin bekası için bu şuuru dalga dalga yaymanızı arzu ediyorum.
Zeynepçim eserini bitirdim, aslinda son 50 sayfasini sabah okuyacaktim dayanamadim. Saat gecenin bir yarisi olmasina rağmen devam ettim.
Muhtesem bir eser olmus guzelim. Okurken oyle rahat oyle akiciydiki anlatimin, insani buyuluyor ve karakterler ile o ani yasiyorsun.
Ve Cem'in Ömer'e yaptigi aciklama, Eylül'ün havaalaninda yasadigi duygular, orada yaşanilan anlardan dolayi gozyaslarima engel olamadim.
Onlarla agladim, onlarla heyecanlandim.
Yuregine kalemine saglik bi tanem.
Başarilar hep seninle olsun
Seni seviyorum
Muhteşem ötesi bir kitap oldum.Resmen aşık oldum kitaba ve kitabın devamı yoldaymış.Çok merak ediyorum onu da Meryem Çimen Kıvılcım hocam emeğinize sağlık.Gelelim kısa bir özetine:
Defne ve Ozan biraz kafa dinlemek için tatile çıkmaya karar verirler.Edirne'de bulunan Moira adında bir butik otelde yer ayırttırmışlardır.Otele vardıklarında biraz
