İnanamıyorum, bitti.
Çok üzgünüm şuan. Sanki bir dostum çook uzaklara gitmiş gibi hissediyorum. Çok uzun zamandan beri ilk defa, tam anlamıyla içimden gelerek 10/10 puan verdiğim bir kitapla karşı karşıyayım.Peşin peşin söylemem gerek, sakın ama sakın kitabın hacimli olması sizi etkilemesin. Nasıl böyle bir hazineden mahrum kalırsınız?
Son derece
Birinci kitap beklentimi o kadar üst çıtalara çıkartmıştı ki... Galiba daha üstü olamaz diyordum. Ama bilin bakalım bu hangi yazar? Tabi ki Nagila ve ondan da bundan daha azını beklemek hata olurdu.
O kadar fantastik kitap okudum ama ben hiçbir fantastik kitabın böylesine kadınları öne çıkardığını görmedim. O kadar duygulandım ki. Yani seri tamam
"sevmeyi bilmiyorsan şayet, neye yarar güneşin doğması ve batması?"
İlk sayfasından son sayfasına kadar nefesimi tutup okuduğum, tek bir satırda bile sıkılmadığım muhteşem bir kitaptı.
Sanırım okuyan herkes bu fikirde olacaktır.
Inceleme yapabilecek kelime dağarcığına sahip miyim emin değilim bu kitaba. Ama elimden geleni yapacağım :)
Bu Amin Maalouf'un okuduğum dördüncü kitabı. "Ölümcül kimlikler"le
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Tolstoy'un bir başka gereksiz abartılan kitabından hepinize merhabalar... Tolstoy için çok yakın bir zamanda okuma rehberi hazırlamış olacağım ama ondan önce bu kitap hakkındaki
İvan Gonçarov 1847 yılında Rusya’nın Oblomovka denilen kırsal yerindeki taşralıları anlatan bu eseri bir dergide öykü olarak ele almış 1857 ise roman olarak 1 ayda yazmış. Yazarın dediğine göre bu hikaye zaten 10 yıldır aklında yazılı olduğundan 1 ay gibi kısa sürede tamamlamış. Oblomov kitabının yayınlandığı tarihlerde Rusya da batının doğuya yayılan kapitalizmin etkisine girmeye ve dönüşüm geçiren bir ülke olarak dünya da yerini almaktaymış. Bununla birlikte o dönemdeki insanların da yaşam tarzı, kültürü, geleneği dönüşüme başlamıştı. Oblomov kitabı da işte o zamanki Rus insanını eleştiriyor ve batılı insan ile kıyaslıyor. Yeni bir terim doğuyor Tembellik yani Oblomovluk ortaya çıkıyor.
Kitap muhteşem ötesi bir kitaptı her insanı kendiyle yüzleştiren sanki beni anlatıyor diye düşündüren bir eser. Herkesin içinde bir oblomovluk var bence de. Yazarın anlatımı hiç ama hiç sıkmıyor kitap öyle güzel akıyor ki hiçbir yerinde sıkılmadan sizi alıp o döneme götürmeyi başarıyor. Kitabın kalın olmasına bakmayın diyaloglar o kadar güzel ve etkileyici ki hele o Zahar ve Oblomov’un diyalogları çok hoşunuza gidecek. Kısacası herkesin okuması gereken bir klasik, ama bu kitap beni anlatıyor ben tembelim, miskinim diyorsanız kitabı okurken de yorulabilir, bugün kalsın yarın okurum diyerek erteleyebilirsiniz.
İyi okumalar diliyorum…
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.8k okunma