" Çoğu açlıklar gibi, saygı kıtlığı da insan yapımıdır; yiyeceğin aksine saygının hiçbir maliyeti de yoktur. O zaman niçin saygı bu kadar kıt olsun ki? "
Tolstoy'un ruhu şad olsun...
Muhteşem bir eser muhteşem bir öğüt kitabı aynı zamanda.
Tolstoy belki de çağımızın en büyük sorusunun cevabını vermiştir bu uzun öyküde. ''İnsan neyle yaşar?'' sorusunun cevabı yazara göre:
sevgi'dir. İnsan Tolstoy'a göre sevgiyle yaşar. Sevgi ise Tanrı'dır ona göre. Aslında her insan ya da insanların içindeki sevgi Tanrı'nın yansımasıdır. Bunu Simon'un misafir ettiği adamda görürüz olay örgüsünde. Kitapla alakalı çok şey dememe gerek yok ancak İndigo Yayınlarının kitabın başındaki epigrafi ya da kitaptan alıntılar bu kitabın nasıl bir hazine olduğunu iyi özetlemektedir:
1. ''Sevgi Tanrı'ya aittir ve insanın sevdiği ve bildiği her şeyin sahibi Tanrı'dır. Sevmeyen insan Tanrı'yı bilmiyordur çünkü Tanrı sevgidir.''
2. '' Hiç kimse Tanrı'yı hiçbir zaman göremeyecektir. Ancak birbirimizi seversek o zaman Tanrı içimizde var olur.''
3. ''Kardeşliği sevdiğimiz için ölümden yaşama geçtiğimizi biliyoruz. Sevmeyenler ölümde kalacaktır. ''
YouTube kitap kanalımda Hakan Sarıpolat'ın Cıs kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04
4 yıl önce "Eskiden buralar hep dutluktu" diyebileceğimiz sessiz sakin zamanlarda, almışım başımı hunharca Stefan Zweig okuyorum. Ama ne okuma... Satranç'lar, Korku'lar, Gömülü Şamdan'lar... Bütün kitaplarını bitirmeye ant