KORKULARINIZ - KAYGILARINIZLA YÜZLEŞMEK, ÇAĞRINIZ ÜZERİNDE HAK İDDİA ETMEK
Ben sizin düşmanınız olsaydım, korkularınızı büyütür, aşılamaz görünmelerini sağlar, sizi endişeyle yeterince korkutur ve tüm bunlardan kaçınmak başlıca dürtünüz haline gelene dek uğraşırdım. Kaygıyı sizi sakat bırakmak, felç etmek, kararsız bırakmak için kullanırdım. Böylece olabilecekler karşısında güvenliğe ve aynılığa sarılarak daima savunmada
Sayfa 87 - GDKKitabı okudu
Peygamberlerin duası Müstecep olduğu için İbrahim aleyhisselam’ın duası müjdelemeyi de içinde barındırır ancak ben derim ki zikri gecen müjdeleme ve korkutma hakikatte kalp ve nefisle alakalıdır nasıl ki Resuller ve Deccaller ufuklarda sayısızlarsa muhakkak ki kötülüğü emreden nefis (nefsi emare )bu ümmetin deccali olduğu gibi kalp de batını kuvvetli Ümmet için hidayete ulaştıran elçidir nefislerde de böyledir.
Reklam
Rasulullah (sav): -Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerinde, kulların da Allah üzerinde ne hakkı vardır, bilir misin, buyurdu. Ben: Allah ve Resûlü daha iyi bilir, dedim. Bunun üzerine Resûlullah (sav): Allah'ın, kulları üzerindeki hakkı, onların sadece Allah'a kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi O'na ortak tutmamalarıdır. Kulların da Allah üzerindeki hakkı, kendisine hiçbir şeyi ortak tutmaya(lar)a azap etmemesidir, buyurdu. Ben hemen: Ey Allah'ın Resûlü! Bunu insanlara müjdeleyeyim mi, dedim. Rasulullah (sav) Müjdeleme, onlar buna güvenip tembellik ederler, buyurdu." (Buhari, 5967; Müslim, 30)
Sayfa 20
Aşk, rahmet ve bedii kıymeti...
Soğutma yerine ısındırma, Zorlaştırma yerine kolaylaştırma, Korkutma yerine müjdeleme, Çirkinleştirme yerine güzelleştirme mükellefiyeti...
Kur'an'da Hz. Peygamber için uyarı ve müjdeleme ifadelerinin kullanıldığı ayetlere bakıldığında müjde ifadesinin uyarıdan önce zikredildiğini görürüz. Bu da Hz. Peygamber'in tebliğinde müjdeleyici vasfının uyarıcı vasfından daha baskın olduğunu gösterir.
İslam kainatın tüm güçleri arasında bir vahdet ve birlik dinidir. Çünkü o hiç kuşkusuz bir tevhid dinidir. Yani bir tek ilah’ın Birliği anlamında ilahın tevhidi’dir  tüm dinlerin bu din içinde birleşmeleri anlamında, dinlerin Allah‘ın dininde Tevhid-i manasında vahdet dinidir. Bu din hayatın başladığı günden itibaren tüm peygamberlerin müjdeleme de birleştikleri tek tevhid dinidir. Kuşkusuz dininiz, tek bir dindir. Ben de sizi Rabbinizim. Öyleyse bana kulluk edin ! (enbiya: 92)
Reklam
Muaz İbn-i Cebel (Allah ondan razı olsun) şöyle demiştir: Bir gün merkep üzerinde Rasulullah'ın arkasında bulunuyordum. Bana şöyle dedi: "Ya Muaz Allah'ın kullar üzerinde ve Kulların da Allah üzerindeki ne hakkı vardır bilir misin?" buyurdu. Beni Allah ve Resulü daha iyi bilir deyince; Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı, onların sadece Allaha kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ona ortak koşmamalarıdır. Kulların da Allah üzerindeki hakkı, kendisine hiçbir şeyi ortak tutmayanlara azap etmemesidir" buyurdu. Ben hemen -Ey Allahın Resûlü bunu insanlara müjdeleyeyim mi? Dedim. -Müjdeleme onlar buna güvenirler de kulluğu ihmal ederler buyurdu. (Buhari, Cihad 46, Müslim, İman 48)
Kur'an, ne akıl için kalbi; ne de kalp için aklı iman eder."Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah'ın izniyle kendi yoluna çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik." Ayetinde, tefekkürü ifade eden şahitliği ve duyguyu ifade eden müjdeleme ve korkutmanın yanına zikredilmesi gerek Kur'an'ın, gereksiz Hz.Peygamber'in karakter inşa metodunun akla ve kalbe aynı anda hitap eden bütünsel yapısına işaret etmektedir.
Sayfa 172 - TimaşKitabı okudu
Allah Dilediğini Saptırır mı?
[Biz cehennemin bekçilerini hep melekler yaptık. Onların sayısını da inkar edenler için bir imtihan kıldık ki, kendilerine kitap verilmiş olanlar iyice inansın, inananların da imanı artsın. Kitap verilmiş olanlar ve inananlar şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlar ve kafirler de "Allah bu misalle ne demek istedi?" desinler.
I, 123-125