Her namaz kılanın kalbinde dünya bulanıklıklarından uzak olduğu nisbette mükâşefe husule gelir. Bazılarına eşyanın hakikati inkişaf eder, bazılarına Allah'ın sıfat ve celâlinden, bazılarına da Allah'ın fiillerinden inkişâf vâki olur.
Hz. Muhammed'in peygamberliğinin görkemi, Allah'a olan yakınlığı, mükaşefe yetenekleri, dünyada sorumluluğunu üstlenmiş ve yerine getirmiş olduğu güç görevler ve evindeki sıcaklık ve canlılık arasındaki gergin ve nazik denge Müslüman hayat görüşünün özünde yatar; bu anlaşılırsa İslam da anlaşılmış olur.
Sayfa 233·Kitabı okuyor
Reklam
“Nebat-bitki”, maden ile hayvan arasında bir âlemdir, BERZAH hükmündedir; onu ancak, hakikatini keşfeden bilebilir. BERZAH, iki taraf için de aynadır, iki tarafa da açıktır; bu bakımdan, hayvanı ve madeni içine alıp, her ikisine de tâbidir. Bu, acîb bir ilimdir ki, sahibi, bu ilimle diğerlerinden temayüz eder, farklılaşır, ileri görünür. Bu, tefekkür ve ibret ilmi değil, doğrudan doğruya keşif ile elde edilen HAKİKAT ilmidir. Sahibi, eriştiği ilimlerin ekseriyetine doğrudan doğruya Allah’tan, ilhâmla-keşifle nâil kılınmıştır. Tefekkür ve itibarî-kıyas yoluyla elde edilen ilimlerin ekserisi, kul ile Rabbi arasında her vakit hicab-örtü olabilir. Kul, ilimlerini mükâşefe (dindeki gizliliklerini açık etme) yoluyla doğrudan doğruya Allah’tan almamışsa, ona İlâhî ilme sahibtir denilemez. Ebu Yezid Bistami, “siz ilimlerinizi ölüden aldınız, biz ise Hayy-u Lâyemût’tan aldık!” demiştir. Kulluğun hakikatine ermiş bir kul ile Rabbi arasında hiçbir hicab yoktur. Kulu, Allah’a en kısa yoldan ve çabuk ulaştıran ilim ise, Rabbi’nden mükâşefe yoluyla aldığı ilimdir. Fikir ve istidlâl yolu hem uzundur, hem tehlikelerden salim değildir. Mükâşefe ve müşâhedeye ermek için istikamet ve mücahede lâzımdır. Hazret-i Peygamber, “Hud sûresi ve kardeşleri beni ihtiyarlattı!” buyurmasının sebebi budur. Hakkı söyleyen Allah, doğru yola ulaştıran yine sadece Allah’tır.
Temmuz 2012, “NEBAT” - , “TAKDİM”, İbda Yay.
Şeyhulislam İbn Teymiyye şöyle diyor: "Aralarında, meşru olmayan şekilde zühd ve ibadetleri olan sapık ve bidatçi kimselerin bazen, mükaşefe ve etkileri vardır. Onlar çoğunlukla, namaz kılınması yasaklanan, şeytanların bulunduğu yerlere sığınırlar, çünkü şeytanlar oralarda onların üzerine inip kâhinlerle konuştukları gibi, bazı şeyleri onlarla konuşurlar."
Mecmû'u'l-Fetâvâ - 5. Cilt
Mecmû'u'l-Fetâvâ - 5. Cilt
Yakınlık ve mükâşefe ihsân buyurması vuslat alâmetlerinden ve saâdet delillerindendir.
Reklam
280 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.