modern bir don kişot kitabı. klasik çağdan öykülenerek yazılmış satirik bir yapıt.
bir örnekleme bin tasvirden iyidir. burada calvino eleştirmek istediği bürokrasi ideolojisinin çelişkisini, mükemmel insan arayışlarını, mükemmel vatanseverlik eleştirisini vs anladığım kadarıyla "öyle birisi yok" diyerek varolmayan şovalye karakterini oluşturuyor ve onu bir zamanlar "ilk şovalye" olarak anılan karla magnanın döneminde anlatıyor.
kitabın kahramanı şovalyelik, mükemmelliyetçilik ve düzen kavramlarının mükemmel bir tasviri ancak sadece bir zırhtan ibaret. bu konularda o kadar ciddi ki bunları yüzeysel olarak yapmayı reddedip gerçekten ana fikrini ortaya çıkartarak yaptığı için bir noktadan sonra bu kavramların kendisiyle de ters düşüyor. mesela savaş bürokrasisini o kadar iyi biliyor ki savaştaki uygulanan protokollerle ters düşüyor.
tabi bunun dışında calvino bu kitabı varlık felsefesini (ontoloji) iyice düşünerek yazmış ve o açıdan da takdir edilmesi gerekiyor. varlık felsefesine göre bir şeyin var olup olmadığını onun diğer varlıklardan olan farkını gözlemleyerek, yani dünyaya ne kadar etki ettiğine bakarak ve nereden geldiğine bakarak anlayabiliriz. bir insanın varlığını ise kendi içinde bir bütünü temsil edip etmediğine bakarak anlarız. yani bir insan olarak varolmayan şovalye sadece çevresindekileri etkilediği, onların onu nasıl gördüğüyle var olduğu, kimseyi etkilemediği ancak onların onu görüşleriyle kendilerini etkilediklerini; ancak kendi içinde bir bütünü temsil etmediği için gerçekten de var olamayacağını anlıyoruz - ve doğal olarak da adı gibi bu var olmayan bir şovalyedir.
kitap bürokrasinin, sıkı devlet yapısının, milliyetçi ideolojinin tek bir parça olarak ele alındığı 60larda yazılmış. şimdi bunları birbirinden ayırsak da, günümüzde devlet kurumları daha serbest ve özgüvenli olsa da eskiden bu böyle değildi ve bunu bizim dönemimize hatırlatması açısından ayrıca güzel bir kitap.
ayrıca bahsettiğim ontoloji temelinde de bu kavramları tek tek sorgulatan hatta imanı bile sorgulayarak eleştirmemize sebep olan bir dille yazılmış bir kitap.
bu tür iç kimlik/dış kimlik karmaşaları anladığım kadarıyla calvinonun diğer yapıtlarında da ele alınmış. kitap içine derlendiği "atalarımız" üçlemesi 1960'ta salento edebiyat ödülünü alıyor ve 1970'te pino zac tarafından varolmayan şovalye animasyon filmi haline getiriliyor (youtube'dan bulabilirsiniz).
hangi bakış açısıyla okunursa okunsun kendi içindeki bütünlüğü, gereksiz ayrıntı ve tasvire boğulmamış olması, amaca hizmet eden eğlenceli ve kaliteli bir öykülemesinin olması bu kitabı güzel ve eşsiz kılıyor. mutlaka tavsiye ediyorum.