Bir süre altın bir çağ yaşandı. Sonrasında, martılardan oluşan kalabalıklar, Martı Jonathan'a dokunan kişiye dokunabilmek için Fletcher'a yaklaşmaya başladılar, çünkü Jonathan artık kutsal kabul ettikleri bir kuştu. Fletcher, Jonathan'ın da onlar gibi bir martı olduğu, sadece hepsinin yapabileceği gibi öğrendiği konusunda ısrar
“Derdim: yeter, sakin ol, dinlen biraz artık;
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülere sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte;
Toplasın acı meyvesini nedametin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından, geçmiş
Sharr’dan döndükten sonra hikayenin bitebileceğini düşünebilirsiniz ama hayır. Her şey parçalanıyor ve evet krallıkları bazı yönlerden kurtardılar ama tamamen değil. Bunu yapabilecekler mi, yapamayacaklar mı? Başarılarsa bunun bedeli ne olacak?
Kitap hakkında ne diyeceğimi bilmiyorum. Ateşin peşinde kitabına bayılmıştım bu kitapta bir o kadar
Neden hep böyle olduğumu, neden küçücük şeylerin içimi acıttığını bilmiyordum. Bir keresinde "Dünya Çoktur Bize" adında bir şiir okumuştum ve sanırım bu hissi anlatmanın en iyi yolu buydu; dünya bana çoktu..
Hikmet Benol burjuvaziden kaçar,eşinden kaçar(boşanırlar),ve gecekondu mahallesine yerleşir. Kimlik ve hayatın anlamı arayışındadır.Herkesten ve her şeyden kendisini soyutlar. İki komşusu vardır Albay Hüsamettin ve Nurhayat onlar üzerinden sorgulamalar ‘oyunlar’ yapar ve yazar.
Tutunamayanlar kitabındaki gibi bilinçdışı tekniği ile yazmıştır daha geliştirerek tabiki. Hikmet Benol ‘oyun’ yolunu seçerek toplumdaki kargaşanın temellerine iner ve kendisiyle yüzleşirkende oyun yazan ve hayatı oyunmuş gibi algılar. Mükemmel bir ironi ile karşımıza çıkar.
Kitabın içeriğini nasıl anlatabiliriz Albayım? Evet Albayım ,Hikmet Benol evet BENOL’dum Albayım. Var mıdır bunda bir hikmet? Albayım, söyleyin bana. Evet Albayım ,okumuyorlar belkide
Oğuz Atay ‘ı tanımıyorlar. İnanabiliyor musunuz ?
Kızları etkilemek için Oğuz abimin süslü cümlelerini şiir gibi ezberleyen erkekler var. Ben ezberleyemedim Albayım,ezberim iyi değil galiba,Nazım’ı da ezberleyemedim.
Anlamıyorlar Albayım,Ben olamıyorlar,kaybetmeden,hayatlarındayken değer vermiyorlar! Veriyorlar mı? Albayım. Hikmet Benol’un acı,yanlızlık,aykırılığını tutunamayan ama çok iyi biri olduğunu çok güzel ironilerle sorgulamaları olduğunu anlarlar mı? Albayım.
Nasıl şirinlerde iyi bir çocuk olursanız şirinleri görebilirsiniz! Albayı görebilir,konuşabilir,dertleşebilirsiniz! Nasıl mı? Hâlâ anlamadıysanız,anlayamazsınız!