‘..rakamlar sınırları belirler;iyinin,mükemmelin sınırları yoktur.’
‘Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya,bildiklerinin ötesine geçmeye çalış.’
İletişimlerin en mükemmeli; Her şeyin ötesine yükseldik, tarihin, kendimizin, egonun, merhametin ve sınamanın, varoluşun o doyumsuz coşkusu kalmıştı bir tek.
Nesin sen dünyanın en mükemmel kitabı falan mı? Ewt kesinlikle öylesin.
Kafes'i 8.sınıfta bi arkadaşımdan görüp almıştım. Sayfaları falan öyle güzel gelmişti ki dayanamadım okudum. İyiki de okumuşum çünkü mükemmelin de ötesinde bir kitap. 12. Sınıfa geldim hala canım sıkıldığında okurum. Kesinlikle okuyun pişman olmazsınız.
Spoiler içeriyor.
Fahrenheit 451= Kitap kağıtlarının tutuştuğu ısı derecesi.
Öncelikle yazarın betimlemesi mükemmeldi. Karakterle koştum, yoruldum, sorguladım. Yazar birebir yaşattı kitabı bana. Her cümlesinde anlam yüklü.
Fahrenheit 451 kitabı distopik bir kurgu. Ön yargıyla okumaya başladım. Savaş olacak, insanlar katledilecek sandım. Savaş olmadı, insanlar katledilmedi ama kitaplar katledildi.
Bu kitapta itfaiye ekipleri yangını söndüren değil, yangını çıkaran kişiler. Montag, yangını çıkarmaya gittiği evde sadece kitapları değil göz göre göre insanın da katledilmesine müsaade etmiştir. Bu olayla birlikte Montag sorgulamaya başlar ve eline pimi çekilmiş bomba verilir. Peki bu bombayla Montag neler yapacak, neler yapabilecek?
İnsan en büyük darbeyi kimden, nasıl alır onu gördüm bu kitapta. Öğrenmeyle nasıl yanıp tutuşulur, iliklerime kadar hissettim.
Kitabı değerli yapan neydi? Öğrenmenin reddedildiği zamanlarda bu değeri nasıl koruyacaktık? Koruyabilecek miydik?
Okuma eyleminin günden güne yok olduğunu anlatan bu kitabın sonunu o kadar merak ettim ki. Sonu ne zaman gelecek? Durumlar düzelecek mi? Nasıl düzelecek? Hepsi merak konusuydu. Kitabın sonu geldi. Kitap beklediğimin ötesinde bitti.
Kitabı okuduktan sonra - benim gibi - kitaplarınıza sarılacaksınız.
Fahrenheit 451, yeryüzünde tek kitap kalacak olsa, o kitap olmaya aday.
Martı Jonathan Livingston (orjinal adı: Jonathan Livingston Seagull), Richard Bach'ın masalımsı ve ilham verici eseri.
Hikayenin kahramanı Jonathan Livingston; sınırlarını zorlayan, sadece karnını doyurmak için uçmayı kabullenmeyen, mükemmeli bulmak için sürekli arayışta olan, yüreği öğrenme ve öğretme arzusuyla dolu bir martı.
Sürüsünün
Martı Jonathan Livingston (orjinal adı: Jonathan Livingston Seagull), Richard Bach'ın masalımsı ve ilham verici eseri.
Hikayenin kahramanı Jonathan Livingston; sınırlarını zorlayan, sadece karnını doyurmak için uçmayı kabullenmeyen, mükemmeli bulmak için sürekli arayışta olan, yüreği öğrenme ve öğretme arzusuyla dolu bir martı.
Sürüsünün