"Dünya bir çile çekme yeriyse, Tanrı inancının dünyayı düzeltme umutlarını da yok ettiğini söylüyorlar. Yani sizin umudunuz, umutsuzluk aşılıyor Peder."
"Dünya ne kadar düzeltilirse düzeltilsin o, Tanrı'nın temsil ettiği mükemmelliğin gerisinde kalacak; bu yüzden Tanrı hep olacaktır. O halde indir silahlarını zavallı insan. Şekil
Birkaç yıl önce Afrika’yı ziyaret etme şansını elde ettim ve safariye çıktım. Hayvansever olduğum için safari hep hayallerimi süslemiştir. Aslanları, zürafaları ve filleri doğal yaşam alanlarında görebilmek çok heyecanlıydı ve bu deneyimi asla unutmayacağım. Ancak, orada zihnin gücüyle ilgili önemli bir ders alacağımdan bir haberdim.
Sabah
Çok zor beğenirim okuduklarımı. Kitapların görünümü bile soğutabilir. Ama bu kitap güzeldi. Hiç sevebilecegimi sanmiyordum fakat beklentimin çok çok ötesinde mükemmeldi. Ağzı bozuk küfürbaz atarlı giderli zeze'nin çok sevgi dolu bi insana evrildiğine tanık ediyor kitap
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022232.2k okunma
Ama hiçbiri onu azalmaya cesaret edemedi, çünkü çocuğun dışarıya karşı davranışı mükemmeldi. İki günde yaşının ötesinde bir kendine hakim olma yeteneği kazanmıştı.
Merhabalar öncelikle şunu söylemek istiyorum kimi insanların wattpad hakkında ne düşündüğünü bilmiyorum kimi insan çok sever kimi insan sevmez kimi insan nefret eder “bunu mu okuyorsunuz cidden der!” Ama ben bu tür kitapları sevenler tarafındayım.
Yani uzun süre edebiyat romanı okuduktan sonra kendime ödül verip araya wattpad türü kitaplar sokuyorum.
Şimdi kitap hakkında düşüncelerime gelirsek sevgili
Beyza Alkoç tebrik ederim betimlemeler mükemmeldi ben kitabın birinci perdesini okuduğum için konuya hakim bu kitapta kendi açımı ve düşüncemi söylüyorum kitap karakterleri Zeynep ve Onur’dan çok Burak’ı sevdim. Onun deli ve komik hallerini kısacası benim düşüncelerim böyle şimdi size kitap arkasından küçük bir spoiler vereceğim.
Duyuyor musunuz?
Şehirler ötesinden, denizler kadar uzaklardan gelen o bağırış seslerini…
Kılıç, kesik, çığlık seslerini.
Belki de yalnızca ben duyuyorum içimdeki savaşın seslerini…
Bir tarafın savaşı kazandığını sandığı an, pes ettiği andır.
Biz kazandığımızı sandık, kılıçlarımızı bıraktık.
Oysa pes etmişiz yalnızca.
Şimdi uzaktan geldiğini duyuyorum o ikinci savaşın.
Bizim koşarak uzaklaştığımız atlar, şimdi koşarak peşimizden geliyorlar. Düşman bu sefer daha güçlü, kılıçları bu sefer daha keskin
Ve çaresizlik her zamankinden daha yoğun. Oysa herkesin unuttuğu bir şey var; biz hâlâ ayaktayız. Ve düşmeye niyetimiz yok.
Birinci perde bitti, ikinci perde başlıyor…
Ama ben ekliyorum ve diyorum ki birinci perde bitti, ikinci perde bitti şimdi Mahşerin Dört Atlısının Hikayesi’nin üçüncü perdesi başlıyor…