Küçükken iletişim kurmakta zorlanan bir çocuktum. Ne arkadaşlarımla ne de öğretmenlerimle hatta ve hatta anne babamla bile konuşmayı pek sevmezdim. Hayali arkadaşlarım vardı. Onlar yetiyordu bana. Ben anlatmasam bile anlıyorlardı beni. Belki de bu yüzden hep içime anlattım içime içime ağladım. Anne babamın bir gün bile beni karşılarına alıp
Good Will Hunting filminde dikkatimi çekmiş bir replik vardır.
Will, bir kadınla tanışmıştır, kadını çok beğenmesine rağmen onu arayıp aramamak konusunda kararsızdır. Bu konu üzerine Psikoloğu Sean ile konuşurken, ilk tanışmalarının mükemmel olduğunu ve bunu bozmak istemediğini söyler. Kadını tanıdıkça aslında o kadar mükemmel olmadığını
Tek kelimeyle mükemmel!
Bu yazarı İkimizin Yıkımı kitabıyla tanımıştım ve o kitabı gerçekten çok sevmiştim bu kitabı herkes çok daha fazla sevdiği için bir anda okumaya karar verdim ve iyi ki okumuşum okurken gözlerim sürekli dolu doluydu.
Jackson’ın çocukluğundan itibaren yaşadığı şeyler o kadar çok kalbimi kırdı ki. Alıp onu sarasım geldi kitap boyunca. Geace’in annesinden gördüğü zorbalıksa o kadar sinirlendirdi ki beni. Kitap boyunca annesinden ve eşinden nefret ettim.
Yazar her duyguyu o kadar güzel yaşatıyor ki, resmen kitapta her duyguyu alıyorsunuz.
Jackson ve Grace’in bir araya gelmesini okumak o sürece dahil olmak her ikisinin de yaşadıklarını okumak gerçekten hem çok güzel hem de kalp kırıcıydı. Kücük kasaba hikayelerini hem seviyorum hem sevmiyorum ama bu kitapta nefret ettim, orada yaşayan insanların zorbalamaları Gris’i sürekli küçük düşürmeye çalışmaları, haklı olmasına rağmen sanki suçlu oymuş gibi onun üzerine gitmeleri… gerçek anlamda sinir bozucuydu.
Antunm’a ne demeli peki. Nasıl bir arkadaş böyle şerefsizlik yapar ya. Finn ve ikisi kesinlikle layığını buldu. Kitap boyunca asla üzülmedim karakterler asla empati kurmak istemediğim karakterler.
Grace’in annesine de o kadar sinir oldum ki kitabın sonunda evet böyle bir şey yaşanacağını tahmin ediyordum ama asla affetmedim kadını.
Yüz KarasıBrittainy C. Cherry · Martı Yayınları · 20222,175 okunma
5/5
Aytmatovun okumuş olduğum Gun Olur Asra Bedel eserinden çok etkilenmiştim. Fevkalade bir eserdi benim için . Simdi de Toprak Ana kitabını okudum. gercektende hic abartısız mükemmel bir eserdi benim için iyiki okudum.Kitapta 2. Dünya Savaşı yıllarında savaşta sadece savaşanlar değil kalanlar icin de yıkıcı etkisi oldugunu iliklerinize kadar hissedeceksiniz..
Bir savaş düşünün top tank silah bomba vs... kelimeleri kullanılmadan anlatılabilir mi Tabu oyunu gibi düşünün Bunlar yasaklı kelimeler diyelim nasıl anlatacaksınız işte Aytmatov tam tam da bunu yapmış oradaki acıları gözyaşlarına çaresizlikleri açtığı sefareti her şey çok güzel anlatmış kitabın içine daha da girmek istiyorum ama üç beş kelimeyle nasıl yazabilirim bilmiyorum Bu kitap çok daha fazlasını hakediyor. Düşünün savaş çıkıyor genç yaşlı fark etmeksizin tüm erkekler çağrılıyor geriye sadece evde bir ana bir gelini ve sürülecek toprak kalıyor.
Savaşta ananın oğlu ve kocasının şehit haberi aynı gün eve gelir gelinin Ana artık ikimizde diyerek ağlayıp feryat ettiği kısmı da gözyaşlarımı tutamadım acı içimde hissettim.
"Yüzüne düşen bir kar tanesi erimiyordu" ölümün soğukluğu bir cümlede bu cümleden daha iyi anlatılamazdı mükemmelsin Sen aytmatov iyi ki böyle değerli bir eseri bıraktın bize.
İyi okumalar dilerim
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,8bin okunma
NLP'nin bizimle, bizim kültürümüzle olan konumu- nu anlayabilmek için bir akşam evde Kur'an-ı Kerim'in Türkçe mealini okuyordum. Bir ayet dikkatimi çekti: "Biz insanı mükemmel bir şekilde yarattık." Tekrar okudum. Sonra bir daha okudum. "İnsan mükemmeldir" diyordu Allah! Dalıp gittim taa çocukluğuma
İş Bankası yayınlarına teşekkür ederek başlayacağım. Kitap konusunda geldikleri ilerleme, yaptıkları katkı hiçbir zaman azımsanacak gibi değil. Kağıt fiyatlarının arttığı son dönemde kullanılmayan kitapları, kağıtları vs geri dönüşüm için kendilerine getirenlere kitap hediyesi kampanyası yaparlarsa efsane bir dönüşüm katkısı ve çevreye büyük fayda