Gül

Gül
@mul_
"Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun; tek kanatla uçulmaz zaten." Mevlana Celaleddin Rumi
Reklam
İnsanın kaderi vazgeçmediğinde değişiyor, zira kader gayrete aşıktır. Yahut, gayrettir kaderin kanatları.
çünkü hataya bağışık büyük hatadan beri nezaret yer çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış insanın insana raptolduğu cevher. İsmet Özel

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Senin bir hayalin falan var mı? +Neyim? -Bayağı, hayal kuruyor musun? +Yoo -Böyle yatınca direk uyuyor musun? +Hee, yoruluyom zaten. Senin var mı? -Yatınca uyumak.
"Bir kelimenin, tek bir kelimenin, binlerce fotoğraftan daha değerli olduğu zamanlar vardır."
Reklam
Dip
“Evet, böyledir: Aşağı bakan atlamaz. Ölümden sonrasını düşünür, atlamaz. Arayı düzeltmek için bir ders, hayatla ölümü, insanla kaderi, dünyayla kendini barıştırmak için. İntihar edenin eti kemiği kendine fazladır. Acısını alırsın, sıradanlaştırırsın. İnsanın insana benzemeyen bir tarafı yoktur. Yalnız olmadığını anlatırsın. Hayatının farkına varsın diye ona ölümün genzini yakan acı havasını solutursun. Kapıları çalıp kaçan çocukları düşün. Sen de aynı öyle ölümün kapısını çalıp oradan intihar edenle beraber kaçarsın. Sonra yenisi gelir, sonra yenisi… Ve her vazgeçişten geriye sana da yaşamak için bir sebep kalır.”
Ben bir keresinde çığlığımı yuttum, üç gün ne uyudum ne konuştum, içimde kıyamet yaşandı, dördüncü gün dünya yeniden yaratıldı. O zaman anladım ki insanın sesini duymak için var Tanrı.
“Gerçeği ararken, gerçeği keşfedeceğime, onun değiştiğini görüyorum.”
Orhan Veli Kanık - Baharın İlk Sabahları
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar Karşı damda bir güneş parçası, İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar; Bağıra çağıra düşerim yollara; Döner döner durur başım havalarda. Sanırım ki günler hep güzel gidecek; Her sabah böyle bahar; Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum. Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!" Şairliğimle yetinir, Avunurum.
Konstantinos Kavafis - Duvarlar
Düşünmeden, acımadan, utanmadan kocaman yüksek duvarlar ördüler dört yanıma. Ve şimdi oturuyorum böyle yoksun her umuttan. Beynimi kemiriyor bu yazgı, hep bu var aklımda; oysa yapacak bunca şey vardı dışarda. Ah, önceden farketmedim örülürken duvarlar. Ama ne duvarcının gürültüsü, ne başka ses. Sezdirmeden, beni dünyanın dışında bıraktılar. (1896)
Reklam
''Denginiz değilim efendim, dengesizim...''
kirsiz passız arı duru özümüz namussuza kanlı hançer sözümüz çok uzaktır dostlar bizim yolumuz bulana yürüyene bin selam olsun
keşke birkaç dakikayı ipek mendillere sarıp saklasaydım Didem Madak
şahsiyet
şimdi nevra, bunların hiç birinin çalışmadığını düşünsene. birşey geliyor başına 155'i arıyorsun bakan yok. yangın çıkmış itfaiyeyi arıyorsun gelen yok. asansörde diyafona bakıyorsun birisi seni duysun diye. panik butonu mesela orada duruyor öyle. basıyorsun. "kimse yok mu kimse yok mu? duyuyormusunuz beni?" diye bağırıyorsun ama hiç çıt yok. ya diyorsun ki arkadaş buna bir şey mi oldu ya. böyle bakıyosun. açıyosun duvardan bir ayırıyorsun onu. aa, ananı avradını! bağlantısı yok nevra. kablo yok. o duvarda öyle duran bir şeymiş. senin hayatın ona güvenmekle, inanmakla geçmiş. halbuki seni kazıklamak için koymuşlar onu oraya. sen ona güven diye. sen ona güven. başını kaldırmadan, soru sormadan, işine gücüne bak diye koymuşlar. sen de ona öyle salak gibi güvenmişsin. aslında güveneceğin hiç bir şey yokmuş. işte kendimi şimdi öyle hissediyorum. bir şeylere öyle haybeye inanmışım. o da çok boktan bir durum. o yüzden şimdi ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.