“Evet, böyledir: Aşağı bakan atlamaz. Ölümden sonrasını düşünür, atlamaz. Arayı düzeltmek için bir ders, hayatla ölümü, insanla kaderi, dünyayla kendini barıştırmak için. İntihar edenin eti kemiği kendine fazladır. Acısını alırsın, sıradanlaştırırsın. İnsanın insana benzemeyen bir tarafı yoktur. Yalnız olmadığını anlatırsın. Hayatının farkına varsın diye ona ölümün genzini yakan acı havasını solutursun. Kapıları çalıp kaçan çocukları düşün. Sen de aynı öyle ölümün kapısını çalıp oradan intihar edenle beraber kaçarsın. Sonra yenisi gelir, sonra yenisi… Ve her vazgeçişten geriye sana da yaşamak için bir sebep kalır.”