Buddha, tanrıdan, tapınmadan ya da kurbandan söz etmemiştir.
O yalnızca acıdan söz ediyor ve halka bir çıkış yolu olduğunu söylüyordu. Her yerde ve her şeyde acı olduğunu, acının bir nedeni bulunduğunu; acının üstesinden gelinebileceğini ve bunun bir yolu olduğunu söylüyordu. Bu önermeler, Budizm'in dört soylu hakikati olarak bilinir.
Benares vaazı şöyle sürer:
"Ey keşişler, bu kutsal acının kutsal hakikatidir: Doğum acıdır, yaşlılık acıdır, hastalık acıdır, ölüm acıdır, sevilmeyenle birleşmek acıdır, sevilenden ayrı kalmak acıdır, istediğini elde edememek acıdır, kısası (dünyevi olana) dört elle sarılmak acıdır.
Ey keşişler, bu acının kökeninin kutsal hakikatidir: Doğumdan ölüme süren, hırs ve arzuyla, zaman zaman kanan (varlık) susuzluğudur: zevk susuzluğu, varlık susuzluğu, kudret susuzluğu.
Ey keşişler, bu acının giderilmesinin kutsal hakikatidir: Arzuyu tamamen ortadan kaldırarak bu susuzluğu gidermek: Onu bırakmak, sürmek, kendini ondan ayırmak, ona hiç yer vermemek.
Ey keşişler, bu acının giderilmesine varan yolun kutsal hakikatidir: Bu kutsal sekizli yoldur; doğru iman, doğru karar, doğru konuşma, doğru eylem, doğru yaşam, doğru çaba, doğru düşünce, doğru yoğunlaşma."