"İnsanlık tarihindeki en büyük insan göçü meydana gelmişti. Üç buçuk milyon mülteci Hayber Geçidi’nden Peşavar’a geçmiş ve bir milyon kadarı da İran’a, Hindistan’a ve Sovyetler Birliği’nin Müslüman bölgelerine sürülmüştü. Elli bin kadın, erkek ve çocuk mayınlar yüzünden sakat kalmıştı.
Afganistan’ın kalbi ve ruhu yara almıştı."
Deneme şiir 1
Sizce nasıl?
Memleket bildiğim kalpte
Mülteci oldum...
Solum hicran sağım uçurum.
Kaldı kalbimde sevgisi,aklımda anıları
Gülüşü gökyüzü, gamzesi güneşin ta kendisiydi
Gözleri siyah bir gece
Göz bebekleri Dolunaydı
Kalbi merhamet abidesi
Sözleri şefkat timsali
Sesi hoş bir ezgiydi.
Herkes için Siyer- 15.Bölüm
Yesrib Medine Oluyor, Mescid Toplumun Kalbi Kılınıyor
youtube.com/watch?v=A3KGr2W...
Efendimiz aleyhisselam Yesrib'i Medine kılarken 7 şey yaptı:
1)Mescidi getirdi toplumun merkezine koydu
2)Menzilini getirdi mescidin yanı başına koydu
3)Mektebini getirdi mescidin arkasına koydu
4)Muâhâdı getirdi toplumun merkezine koydu (ensar-muhacir kardeşliği)
5)Medine vesikasını getirdi tarafların ortasına koydu (Dünyanın ilk yazılı anayasası)
6)Medine çarşısı getirdi insanları bağımlılıktan kurtardı (Yahudinin tekeline karşı alınacak çözüm sadece boykot olamaz yerine alternatif ortaya koymak zorundasın)
7)Medine askeriyesini getirdi dışarıya karşı savundu
✏Şimdi 7 tane temel meseleyi biz anladığımız zaman Yesrib nasıl Medineleşmiş ben bugün nerdeyim dünyanın neresinde olursam olayım farketmez ben netice itibariyle Mus'ab'ın rolünü oynamak zorundayım;Yesribleşen coğrafyaları Medine kılmak zorundayım. .
✏Müslüman dünyanın neresinde olursa olsun asla mülteci olamaz! Müslüman muhacir olur.
Sermayenin Telkini ve Müslümanların Bigâneleşmesinin Hikayesi
dilhane.net/sermayenin-telk...
İnsanoğlunun amellerinin neşet ettiği mevzî akıl süzgecinden geçmiş kalbî bir eylemden başkası değildir. Mücerred akılla meselelere yaklaştığı iddiasında olanlar ters tarafından kalbin ehemmiyetini ispatlamış olurlar. Herhangi bir meseleye dâir vereceğimiz kararın
~Kitaplar nefesiniz olsun~
Ben köpekken sadık ve sevecen, "nefes almam gerek" diye düşünmesem nefes almayacak biriydim derken bir kediye dönüştüm diyor; kediyim ben: Uzak, denetimli, soğukkanlı ve güçlü bir kedi. Soruyorsun kendine ben köpekmiyim kedi mi? Diye.
Sami İsveç'i nasıl siyasi mülteci oluşunu anlatıyor daha doğrusu neden siyasi mülteci damgası yediğini anlatıyor, romanın kalbi zaten burası, üzülüyorsunuz. Damgası derken kendisi bundan rahatsız değil belirtmek isterim.
O dönemin politik mültecilerinin kısa hikayeleriyle karşılaşıyorsunuz. Japonu, İranlısı, İspanyol, Şili'lisi... Vb... Çekilen dertler çileler her millette aynı bunu görüyorsunuz.
Güzel bir yorum da Görüşler bölümünden :
... bütün dünya mültecilerinin paylaştığı, kökünden koparılıp yere serpilmiş çiçekler yazgısının ağıtı. Kronolojiyle ve okurla, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor ve iki boyutlu bir gerçeği, büyük bir ustalıkla anlatıyor. Altan Gökalp (CNRS Paris)
Asıl karakter yaşlı adam; hiç bahsetmeyeceğim okuyun efem pişman olmazsınız.
Son olarak 
Yaşar Kemal'in bu kitap için yorumu :
"Gerçek bir şaheser! Teknik ve psikolojik olarak mükemmel! Öldürmek mi bağışlamak mı ikilemini en iyi veren roman."
Bütün kitaplar güzeldir. "Bu bir tık daha güzel" İyi okumalar.
