Söylenmemesi Gerekenin Şiiri
Reddini doldurursa avucuma kan gibi,
Kırmızı bir çığlıkla yırtılır dudaklarım:
‘Söylememeliydim biliyorum!..’
hélbéteq bé gômân
Uykusuz sürgün adam.
Ben nefes alarak,
Telaşsız ve kalbi kırık bir multeci özlemi gibi
Ümidin ümitsizliğinde nefesimi tutuyorum.
Gözümü bile kırpmadan
O yola bakıyorum uzuuun uzun
Kuşlar, ağaçlar, kedi, köpek,insanlar yabancılar ama içinde sadece sen yoksun...
Sayfa 6563 - jiyanKitabı okudu
Bir Hikaye Biraz Masal Biraz Şiir
Kara trenle başladı bu hikaye ...
Aydınlığa, insanca yaşamaya, umut taşırdı katar katar.
Kimi İstanbul a, kimi Ankara ya, kimi Almanya ya
Ne hayaller taşırdı.
Adına ne çok türküler yakıldı ...
İs kokar, tütün kokar, özlem kokardı , koridorlar,
Yataklı vagonlar, localar.
Yük taşır, insan taşır, dert taşırdı.
Kimi hasta, büyük şehirlere, ameliyata
Aşk’a K/aralama Mektuplar - Garib Çoban
Ben, senin ben olabilmen için sen oldum.
Geç kalma sevmeye.
Sana tüm söylediğim bu.
Geç kalma kendine.
Çünkü bir süre sonra, kapımı çalacakmışsın gibi uyuyorsun.
Bunun yaşlılık olduğunu düşüneceğim.
Bazılarının göğsünün sol tarafında atan bir kas ve bazılarının dua gibi kalbi vardır.
Nefsin bir kusuru da şükür makâmında olduğu hâlde kendisinin
yağmurun damlalarından kurdela yapsam bulutun saçlarına
kimsesiz çocukların gülüşlerini anne kokusuna benzetse nehir
ölü kentlerin uzuvlarını yanık kına kokuları sarsa durduk yere
masalların okunduğu gecelerde sihirli periler ses verse yetim çocuğa
kızıl kıyamet içinde kalmadan dualar yetkin kalsa huzura
çiçeklerden yollar yapsa düşler gelen güneş
Ahiret Haramileri - Garib Çoban
Dağlardan daha katı ve sert olanlardan olma, yaratılmış gibi boyun ey.
Kime sevgi besleyip, sır vereceğini iyi bil.
Olmasa gerek dediğimiz savaşlar.
Bütün bunlar bize bir şeyler düşündürecek sokak çocukları.
Bir şeyler gösterecek mülteci çocuğun gözyaşı.
Bir şeyler anlatacak,kış ortasında bacası tütmeyen evlere misafir olmak.
Bir şeyler anlatacak,
-Mülteci mi? Ey kalbi kuruyan, kardeşin onlar senin
Hatırla buraya geldiğinde sen de çulsuzun tekiydin!
