Münih’in beğendiğim ikinci özelliği trafikteki düzen oldu. Burada üç kişiye bir araba düşüyormuş. Bizimkilerin de arabası vardı. Şehrin içinde ve dışında arabaların gelip gidişi parmak ısırtacak bir intizamla oluyordu. Korna çalmak yasağı olmadığı halde korna binde bir, meselâ önde giden bisikletli çocuğu uyarmak için çalınıyordu. Caddelerin,
Tamimiyle cezaevinde geçirdiği yıllar bir çeşit günce ve ona özel bir tarzda aktarılmış.ilk kez okudum Azizi Nesin'i.Ne bileyim belki de bir çeşit önyargıydı sebep. Bir eserle karar vermek imkansız ama sadece bu eser özelinde konuşacak olursak ruh haliyle ilgili önemli ipuçları olduğunu söyleyebiliriz. Hümanist kişiliğine rağmen yakınındakilerden
Ömür İklim Demir biliyor bu işi.
Daha önce de Kum Tefrikaları romanını okuduğum ve bayıldığım Ömür İklim Demir'in, Kum Tefrikaları'ndan önce çıkmış öykü kitabı "Muhtelif Evhamlar Kitabı".
Tıpkı yazarın romanı gibi, öykü kitabı da bir harika. Bu adam ne yazsa okurum bundan sonra. Öyküler arasında sevmediğim bir öykü yok (belki
Süleymaniye olayının öncesinde bile hükümet AB’ye giriş müza-kerelerine Türkiye’yi hazırlamak konusunda ordunun desteğini ka-zanmıştı. 30 Mayıs’ta Başbakan Erdoğan, hükümetinin AB yolundaki kararlılığını vurguladı ve “halkımıza ve ülkemize borcumuzdur," dedi. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Büyükanıt, ordunun AB için desteğini tekrar
Partiler ve Ayrılıklar
Evvelâ partiler, hiç de doğru olmıyan bir teşkilatdır. Zîrâ birinci zararları, memleketdeki vahdeti, birliği bozmaktır. Her- kes kendi mensub olduğu partiye, onu müdâfa sadedinde, çok gayret sarf eder. Muhâlifi olan partiyi devirmek ve onu haksız çıkarmaya çabalar. Bu hususta, yalan yanlış her türlü propagan- dayı meşrû