Ebû Hureyre'den şöyle rivayet edilmiştir. Rasulullah şöyle buyurdu: "Mümin, Allah (c.c) katındaki azabı bilseydi, cennetini hiç bir kimse ümit edemezdi. Kâfir de Allah'ın (c.c) katındaki rahmeti bilseydi cennetinden hiç kimse ümit kesmezdi."
Şehid Şeyh Ahmed Yasin‘in vicdanlarda iz bırakan duası:
ALLAH’ım! Ümmetin suskunluğunu Sana şikayet ediyorum! Ben ki kocamış bir yaşlıyım. Kurumuş iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah!.. Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de değilim!.. Ben ki saçları ağarmış, ömrünün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belalarının estiği biriyim!.. Tek isteğim benim gibi,
Reklam
Dünyada hiç kimse nefret edilecek kadar önemli değildir.
MUHABBETİN HAKİKATİ
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur. Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
MUHABBETİN HAKİKATİ
Allâhü Teâlâ ve Resûlünü (s.a.v.) sevmek, her mümin üzerine farz-ı ayındır. Nitekim Bakara Sûresi’nin 165. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “Müminlerin ise Allâhü Teâlâ’ya muhabbetleri, her şeyden daha ziyâdedir.” buyurulmuştur. Muhabbet; insanın hoşuna gittiği için bir şeye meyletmesidir. Bir kulun, Rabb’ine karşı hakîkî muhabbeti ise ancak kalbini,
Yazarların, ilk kitaplarını yayınlatma maceraları da trajikomik reddedilişlerle doludur. Martı adlı ünlü kitabın yazarı Richard Bach 18 yayınevinden ret cevabı almıştı. Harry Potter 12 yayınevinden ret cevabı almış. Nobelli yazar Orhan Pamuk ilk kitabını yazmaya 22 yaşında başlamış, ilk kitabını yayınlatıncaya kadar 2.5 kitap yazıp, sekiz yıl beklemişti. Dünyada milyonlarca baskı yapan ‘Tavuk Suyuna Çorba' kitaplarının yazarları, 33 yayıncı tarafından geri çevrilmişti. Kitapları 6 milyondan fazla baskı yapan Aziz Nesin'in, ilk kitabını yazdığında kimse yayınlamak istemeyince kendisi bastırmıştı. Scott Fitzgerald bir öyküsünü yayınlatıncaya kadar aldığı ret cevaplarıyla yatak odasının duvarlarını kaplamıştı! ‘Senden bir şey olmaz' denilen herkesin bir gün çok başarılı olduğunu iddia etmiyorum ama bugün çok başarılı olmuş pek çok kişinin geçmişte ‘boşuna deneme olmayacak' cümlesini en az bir kez duyduğuna eminim.
Reklam
Peygamberimizin Kadınlarla İlgili Hadisleri !
🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕 “Kadınların Haklarını Yerine Getirme Hususunda Allâh’tan Korkunuz ! Zîrâ Siz Onları Allâh’ın Bir Emaneti Olarak Aldınız .” 🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕🧕 “Sizin En Hayırlınız, Ehline ( Eşine Ve Çocuklarına )
Kişisellik: Bireysel mi, evrensel mi?
İkinci önemli nokta, başarısız olduğumuz işi sadece kendimizin mi yoksa herkesin mi yapamadığıdır. Bir işte başarısız olunca hemen kendimize sorarız: "Bunu sadece ben mi başaramıyorum, yoksa herkes mi yapamıyor?" Araştırma sonuçlarına göre, kişi eğer başarısız olduğu şeyi sadece kendisinin başaramadığını düşünüyorsa özgüvenini kaybedip derin bunalıma girebiliyorken, başkalarının da yapamadığını gördüğünde kendisine olan saygısını ve güvenini koruyabilmektedir. Herkesin kaldığı bir matematik sınavında kalan üzülse de kendini aşağılanmış hissetmez. Öğrenilmiş çaresizlik araştırmacılarına göre, çocuğu kanser olan bir baba onu iyileştirmek için her yolu dener ama sonunda çocuğu iyileşemez ve ölür. Bu baba üzülür ama özsaygısını kaybetmez, çünkü kansere kimse çare bulamamıştır. Bu tür çaresizliklere evrensel çaresizlik denmektedir. Hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi başaramamış olmak evrensel çaresizlik halidir ve insanın özgüvenine olumsuz etkisi daha düşüktür. Başka insanların yapabildiğini yapamamış olmak kişisel çaresizliktir ve insanın kendisine olan saygısını ve özgüvenini kaybetmesine, depresyona girmesine neden olur. 'Evde kalmak' neden kötüdür? Başkaları evlenebildiği için!
Öğrenilmiş çaresizlik başımıza gelen olayları yorumlama biçimimizden doğar. Aynı durumun iki farklı yorumu, insanı öğrenilmiş çaresizliğe veya öğrenilmiş başarıya götürebilir. İnsanların başlarına gelen aynı olayı nasıl farklı şekilde yorumlayabildiklerini gösteren çok sayıda örnek vardır. Afrika'ya iki ayakkabı pazarlamacısı gönderilir. Hiç kimsenin ayakkabı giymediğini görürler. Kötümser: "Burada hiç kimse ayakkabı giymiyor, ayakkabı satılamaz." İyimser : "Burada hiç kimsenin ayakkabısı yok, herkese ayakkabı satabiliriz!" Öğrenilmiş çaresizliğe düşmeyenlerin bakış açısına güçlü bir örnek Edison perspektifidir. Ünlü mucit, ampulün içindeki teli bulmak için yaptığı denemelerde yüzlerce kez başarısız olduğunda, başarısızlığını 'başarıya götürmeyen yolları elemek' olarak görüp, "Her denememde başarısız olmaya götüren bir yol buluyorum," diyebilmiştir. Edison felsefesine göre, başarısızlığa götüren bütün yollar bitince geriye başarıya giden yol kalır!
DUA EDEN Mİ,DUA EDİLEN Mİ DAHA KAZANÇLIDIR?
Talebe Hocasına sordu... • Hocam..Duâ eden mi daha kazançlıdır? Duâ edilen mi ? • -Hocası talebesine tebessümle bakarak -  Güzel ve yerinde bir suâl ilmin yarısıdır evladım. - Sahabe-i kiram da Efendimize yerinde ve akıllı sorular sorarak dinimizi en ince ayrıntılarına kadar böyle öğrendiler dedi... Senin sorunun cevabına gelince, • Başkasına
Reklam
32. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (sav) şöyle demiştir: Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “Mümin bir kulumun dünyada sevdiği dostunu aldığım zaman, o kimse (sabrederse ve) Allah’tan ecir beklerse onun karşılığı cennettir.” (Buhârî, Rikâk, 6)
Kalbinde şüphe ve tereddüdü bulunan kimse, kelime-i Şehadeti söylese bile Allah katında mümin değildir.
Mümin kimse günahlarını hayalinde öylesine büyütür ki sanki kendisi bir dağın eteğinde oturuyormuş da dağ üzerine çökecekmiş zanneder. Günaha düşkün kimse ise günahlarını, burnunun üstüne konan bir sinek gibi görür.
Resim