Eser, bir semboller şaheseridir. Bu nedenle evet, bir görünen tarafı ve anlatımı vardır ama bir de semboller üzerine kurulmuş bir iç anlatımı vardır. Bu yazım şekli Aytmatov’un dehasını ve ustalığını gösterir.
Nitekim diktatörlüklerde, baskıcı sistemlerde insanlar fikirlerini açıkça dile getiremedikleri için hep semboller kullanırlar. Bu bazen
Bir kitap ne kadar aşağılayıcı olabilirse o kadar aşağılayıcı olmuş. Kimi? Kadını. Şaşırdık mı? Hayır.
Tesettürlü veya tesettürsüz dememiş, kadınları küstahça eleştirmiş.
"Tesettürlü oldu-ğunu zanneden çıplakların sayısı ise her geçen gün artmakta." -SAYFA 47-
Hadi şimdilik kadınları geçelim de 3 yaşındaki çocuktan ne istemiş onu
Es-Selam..
Kitabı okudum ve özellikle hadis bölümüne geldiğimde en büyük eksikliğin sahih olup olmama noktasında ''Tahrîc'' yapılması gereğini hissettim.
İncelemelere baktığımda da arkadaşlarımız teknik bakımından gerekli bilgileri vermişler, bu yüzden içeriğe hiç dokunmadım.
Şu şekilde bir yöntem izledim;
Önce hadisleri klasik kaynaklarda tarama
Dr. Ali Taşcı Bey, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:
Birkaç yıl önce, bir vilayetimizde, bir bakanlığın il müdürüydüm. Bağlı bulunduğumuz genel müdürlük, başka üç ilin de il müdürüyle birlikte beni, diğer bir ilimizde personel almak üzere görevlendirdi. Biz dört arkadaş birleşerek sözünü ettiğim şehre gittik. Önceden bizim için ayrılan misafirhaneye
İbn-i Ata (rahimehullahu aleyh) der ki; "Kulun gerçek mümin olup olmadığı belâ ve ferahlıkla karşılaştığı anlarda belli olur. Ferahlık günlerinde şükredip belâ günlerinde sızlanan kimse, (kulluk ve müminlik iddiasında) yalancıdır.
Beyaz Gemi okuduğum ikinci Aytmatov kitabı oldu. Bu bana yazarın hikayesi, karakterleri, anlatım tarzı hakkında farkındalığı daha fazla bir okuma yapma imkanı sağladı. Aymatov’un karakterleri kalabalıklardan uzakta; çok az insanın olduğu, zorunda kalmadıkça kimsenin uğramadığı bölgelerde yaşar. Bu insanların yaşamları, acıları, tercihleri hatta bu
Değerli Dostlar!
Tek Sosyal Ağ olarak kullandığım 1K sitesinde (ki Watsaap-İnstagram-Facebook vs.hiçbir hesabım yok ) amacım sadece şuydu;
Okuduğum kitaplar veya makale yazılarından ön yargılı ve ideolojik bağlamda değil, tahkik ruhuna dayalı, istifade amaçlı okuma ve düşünme bazında faydalı olabilmek..
Ne var ki biraz önce bir arkadaşımız
Beyaz Gemi
Yazarın daha önceleri Gün Olur Asra Bedel kitabını okumuştum. Romanın başında bir adam ölmüştü. "Kitap bitecek hala ölen adamı gömemediler gitti," demiştim. Zaten dediğim gibi de olmuştu. 400 sayfalık kitabın en sonunda ölen adamı gömmüşlerdi. Aslında belki bu yüzdendir tam bilmiyorum, yazarın diğer kitabı Beyaz Gemi'ye
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
Bir çölün ortasındayım. Bir çölün ortasında kızgın kumlar üzerinde yapayalnız hissederken kendimi; suların gürül gürül akmaya başladığı seraplar görürken; güzellikler görüyorum Sevgili Dost. Kızıl sakallı, esmer yüzlü, siyah sarıklı, geniş omuzlu bir parıldayan yüz görüyorum. Ayakları kumlara bata çıka yürüyen tebessüm eden, bacaklarına kedilerin
Talebe Hocasına sordu...
• Hocam..Duâ eden mi daha kazançlıdır?
Duâ edilen mi ?
• -Hocası talebesine tebessümle bakarak
- Güzel ve yerinde bir suâl ilmin yarısıdır evladım.
- Sahabe-i kiram da Efendimize yerinde ve akıllı sorular sorarak dinimizi en ince ayrıntılarına kadar böyle öğrendiler dedi...
Senin sorunun cevabına gelince,
• Başkasına
Bir kimse, bir mümin hakkında olmayan bir şey söylerse, iftiraya uğrayan kimse, onu affedinceye kadar, Allah'ü teâlâ onu Cehenneme sokar.
-Hadisi Şerif