Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
141 syf.
·
Puan vermedi
HAYATIN ZORLUKLARINA KARŞI GÜÇLENME SANATI . Öncelikle bir uyarı ile açılıyor sayfalar: " burada konuşacaklarımız farkında olduğunuz veya yüzleşmek istemediğiniz hisleri ortaya çıkarabilir, bir anlamda travmalarınızı tetikleyebilir. " İlk olarak çocukluk yaramızın boyutunu görmek adına bizlere sorular aktarılmış hayatımızı yönlendiren.
Hayatın Zorluklarına Karşı Güçlenme Sanatı
Hayatın Zorluklarına Karşı Güçlenme SanatıSelim Geçimli · Kitapita Yayınları · 202312 okunma
Evlilikte mutlu olmak tamamen bir şans işi. Tarafların yaratılışları ne derece uygun olursa olsun bu mutlu olma şanslarını artırmaz. Hayatı birlikte sürdüreceğin insanın kusurlarını, mümkün olduğunca az bilmek daha iyidir.
Reklam
Ders kitaplarını ezberleyip durmanın zekayı geliştireceği zannedilmektedir. Bundan hareketle, mümkün olduğunca çok şey ezberletilmeye çalışılır ve ilkokuldan üniversiteye ya da uzmanlık eğitimine kadar kendi muhakemesine ve insiyatifine asla başvurmayan genç adam, kitapların içeriğini yalayıp yutmaktan başka bir şey yapmaz.
fakat kendi kendini aldatmaması ve mümkün olduğunca olayları net bir şekilde görmesi gerekiyordu.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Ana fikir, doğru olanı yapmanın mümkün olduğunca kolay olduğu bir ortam yaratmak. Daha iyi alışkanlıklar edinme mücadelesinin çok önemli bir ayağını, iyi alışkanlıklarımızla bağlantılı zahmeti azaltmanın ve kötü alışkanlıklarımızla bağlantılı zahmeti arttırmanın yollarını bulmak oluşturuyor.
Bebek yeni doğduğunda yatağı, anne ve babaya yakın olmalı, yattığı sepet veya beşik mümkün olduğunca anneye yakın konmalıdır. Ebeveyn ihtiyaç duyduğu anda bebeğe dokunabilmeli, anne her zaman bebeğin hafifçe soluk almasını duyabilmelidir. Böylece bebekler uykunun zevk veren bir şey olduğunu öğrenir ve güven içinde uykuya dalarak korku hissetmezler.
Reklam
Katolik...daha dingindir; daha az kazanç güdüsüyle donatılmış olan Katolik, küçük bir geliri olsa da, tehlikeli, heyecanlı, fakat saygınlık ve zengin­lik getirmesi olası bir yaşantıdan çok, mümkün olduğunca güvenli bir yaşama sürecine önem verir. Argo bir ifadede şaka yollu olarak 'ya iyi yemeli ya da rahat uyumalı' denir. Mevcut durumda, Protestanlar severek iyi yemek yerken Katolikler sakince uyumak isterler.
208 syf.
7/10 puan verdi
İlkçağ kapalı kutusu
Gizem tapıları diyince aklınızda hiçbir şey canlanmıyorsa yalnız değilsiniz, Kitapta antik yunan döneminde yaklaşık MÖ 250- MS 300 civarında kendi içinde kapalı dini bir tür gruplaşmalardan bahsediliyor, genel anlamda din değil fakat tarikat yapılanması tarzı içine girenlerin birbirini tanıdığı kolladığı, gruba olan katkılarına göre derecelendirildiği kapalı bir kutu, Gizli olmasının sonucu olarak yazılı kaynak çok kısıtlı ve sosyal etkinliklerini yaptıkları tapınmaları farklı farklı eserlerden ancak ucundan kıyısından yakalayabilmişiz, Yazar yapılmış heykeller kabartmalar üzerine bazı sahnelerden yola çıkarak görünür bir yapı inşa etmeye çalışmış, mümkün olduğunca elindeki materyallerden çıkan anlamları ve şimdiye kadar varolagelmiş tartışma sonuçlarına göre hayallerden uzak gerçekçi bir bütün oluşturmuş, Platon döneminde bulunan bu tarz inanç grupları için olan görüşleri ve konuşmaları farklı kitaplarından alıntılanmış, Kitap 1999 basımı olduğu için bu alandaki güncel bilgilerden yoksun olabileceğini düşündürüyor, 4 Yıldız vermemin bir sebebi kitaptaki dip notların emeğin karşılığı olarak görmem, bir yandan da okumayı inanılmaz zorlaştırıyor, sonrasında sayfa sonunda göz atmaya başladım dip notlara, kitabı daha rahat okudum, araştırma yapmak isteyen biri için detaylı referanslar ve karşılaştırmalı tartışmalı konular için birden fazla kaynak gösterilmiş, Kitabın ortasında konuyla ilgili buluntulardan vazo ve kabartmaların resimleri açıklamalarıyla eklenmiş
İlkçağ Gizem Tapıları
İlkçağ Gizem TapılarıWalter Burkert · İmge Kitabevi · 199911 okunma
Bir tavsiye: Siz de Da Vinci gibi bir not defteri tutun. Bir günlük değil. Not defteri tutun. Bu not defteri, sürekli yanınızda bulunacak büyüklükte olsun. Gün boyunca yaptıklarınızı, yapacaklarınızı, aklınıza gelen fikirleri yazın. Okuduğunuz, duyduğunuz sözleri yazın. Yazdıklarınızı şema ve çizimlerle destekleyin. Bu notları tutarken öncelikle iki ana soruyu kendinize sormayı unutmayın: “Nasıl?” ve “Neden?” Sonra bu soruları alt veya çevresel sorularla destekleyin. Mümkün olduğunca çok soru sorun. Soruların saçma olmasından çekinmeyin. Saçma diye düşündüğünüz sorular ummadık kapıları açacaktır. Bu şekilde defter tutmak size şu yararları sağlayacaktır: » Gününüzün nasıl geçtiği hakkında fikir verecek bir kaydınız olacak. » Aklınıza gelen fikirleri kaydetmiş olacaksınız, zaman süzgecinden geçtikten sonra bu fikirlerin bazılarının yeterince iyi olmadıklarının farkına varacaksınız. Zaman geçmesine rağmen hâlâ ayakta duranlar üzerine çalışabilecek ve sonuçlandırabileceksiniz. • Yeterince üretken olup olmadığınızı görebileceksiniz. • Ürettiğiniz fikirleri bir arada görme şansınız olacak ve bunlar arasında bağlantı kurabilme, noktaları birleştirip güzel bir fikir ortaya çıkarabilme ihtimaliniz artacak. • Tuttuğunuz notlar, sorduğunuz sorular yazı hafızası sayesinde zihninizde yer edinecek, bir gün bir fikir olarak karşınıza çıkacaktır.
Yaşadığın sürece mümkün olduğunca iyi ol.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.