“Üç tane mi mendilin var?”
“Evet abi.”
“Eve mi gideceksin bitirince?
“Hı hı...”
“İyi ver bakalım hepsini bana.”
Mendilleri masanın üzerine bıraktı. O esnada uzattığım yir- mi liraya baktı. Hafif çekinik bir sesle;
“Bozuğun yok muydu abi” dedi.
“Senin hepsi, al” dedim ben de.
“Çok ama bu...”
“Olsun dedim. ”
Aldı parayı. Usulca teşekkür etti. Bir adım attıktan sonra bu kez ben seslenmeden döndü bana;
“Abi, sen mutsuz musun?”
“Nereden anladın kız?”
“Kısa kısa konuşuyon hep. Oradan anladım.”
Diyemedim bir şey. O an yerimden kalkıp sarıldım o
çocuğa. Evet abicim dedim, it gibi mutsuzum, mümkün olsa da keşke kısa değil hiç konuşmasam.