Sevilmeye değer olmadığımı hissediyordum. Yağan bütün yağmurlar ruhumu ıslatıyor da parlayan hiçbir güneş içimi ısıtmıyordu. Işığım sönmüştü artık. Parlayan bir mumun ışığı bile giremezdi karanlığıma. Boş verilmiş, unutulmuş; yalnızlığı ile bir kenara terk edilmiş biriydim artık. Öyle de kalacağıma inanıyordum, her gün daha büyük bir coşkuyla. Yalnız ölmek sanat diyordum kendime. Yalnız yaşamak gibi ölesiye bir sanat.
Sayfa 20