Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
... En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün... [11 Haziran 1957, Varna]
Sayfa 131 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Münevver’den Mektup Aldım, Diyor Ki
... En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün... (11 Haziran 1957, Varna)
Sayfa 85 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar...
Sayfa 131 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
... En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün...
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün...
Reklam
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
“Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün…” [11 Haziran 1957, Varna]
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün... [11 Haziran 1957, Varna]
Sayfa 85 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
En iyisi ağaçlar, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün...
Sayfa 85 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
Anlat bana doğduğum şehri, Nâzım. Sofya'dan pek küçükken çıkmışım ama Bulgarca bilirmişim... Sofya nasıl şehir? Dinlerdim anamdan, Sofya ufacıkmış, büyümüştür,
Reklam
MÜNEVVERDEN MEKTUP ALDIM, DIYOR Kİ Anlat bana doğduğum şehri, Nâzım. Sofya'dan pek küçükken çıkmışım ama Bulgarca bilirmişim... Sofya nasıl şehir? Dinlerdim anamdan, Sofya ufacıkmış, büyümüştür, düşün, kırk bir sene geçmiş. Bir "Park Boris" varmış o zaman. Dadım sabahları götürürmüş beni. Sofya'nın en büyük parkı olacak.
Münevverden Mektup Aldım, Diyor Ki
Anlat bana doğduğum şehri, Nâzım. Sofya'dan pek küçükken çıkmışım ama Bulgarca bilirmişim... Sofya nasıl şehir? Dinlerdim anamdan, büyümüştür, Sofya ufacıkmış, düşün, kırk bir sene geçmiş. Bir "Park Boris" varmış o zaman. Dadım sabahları götürürmüş beni. Sofya'nın en büyük parkı olacak. Orda resimlerim çekilmiş, durur. Bol güneşli, bol gölgeli bir park. Git, orda otur. Belki rastlarsın önünde oynadığım sıraya. Ama sıralar kırk yıl dayanmaz ya, ağaçlar anılardan uzun yaşar... Git orda en yaşlı kestanenin altına otur bir gün. onlar da çürüyüp değiştirilmiştir. En iyisi ağaçlar, Her şeyi unut, ayrılığımızı bile, sade beni düşün...