Münir Nurettin Selçuk anlatıyor:
Batidan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk Müzigi okuyuş üslubuna dahil ettim. Türkiye' ye büyük bir aydınlanma çağı yaşatmaya çalışan Aziz Atatürk ün elbette tüm bunlar gözünden kaçmamıştı ve sık sık beni bir akademi gibi işlev gören ve ülkenin aydinlanması için fikirler üretilen akşam sofralarına çağırırdı. Atatürk'ün akşam sofralarinda ülke sorunları konuşulur, çözüm biçimleri aranırdı. Atatürk için gaye sohbetti tartişmalarda, fikir üretmekti, çözüm üretmekti, iyiyi doğruyu bulmaktı Akla yol açmaktı. Her gidişimde bir kitap verirdi okumam için sonra birlikte o kitap üzerinde konuşurduk. Notlar alır; yazılar yazardı Atatürk yazmayı ve okumayı çok severdi. Kitap okurken altını muhakkak kırmızı kalemle çizerek önemli hususları belirtirdi. Önemli olmayan yerleriyse ya mavi ya da kurşun kalemle çizerdi. Ama müthiş hızlı okuma tekniğine sahipti. Normal kalınlıkta bir kitabı başkası iki günde okur bitirirse, o bir gecede bitiriverirdi. Bana kitap verirken kibarca sayfalarını kıvırmamam için bizzat ikaz ederdi. Çünkü sayfa kıvırmaya çok kızardı. Kütüphanesinde beş bine yakın kitap vardı. Her konuda okur ve yazardı.
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
362 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 57 days
Yazarımızın okuduğum ilk kitabı. Zaten kendisini de maalesef geç tanıdım. Geçen sene bir video paylaşım sitesindeki belgeselinde izlemiştim. Değerli bir insan olduğunu görünce hemen bu kitabını edindim. Tabiî bunda müziğe olan merakımın da payı az değil. Kendisi güftekâr, bestekâr ve ûdi. İtalyan lisesi mezunu olmasına rağmen, tam bir Türkçe ve Türk kültürü (özellikle de Türk Müziği) aşığı. Yazarımızın adı ile başlayalım. Eminim siz de (benim gibi) isminin ne manaya geldiğini merak etmişsinizdir. Babasının koyduğu ismi, Kazan Türkçesi'nde "muzaffer, galip" demek. Cinuçen Tanrıkorur, bir harika çocuk. Yani akranlarına göre gelişiminin ötesinde bir gelişim gösteren, olağanüstü beceri ve yeteneklere sahip çocuk, demek.. Kitapta, annesini babasını, onların kendisini nasıl terbiye ettiklerini, Yorgo Bacanos, Yesari Asım Arsoy, Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Sadi Işılay gibi müzik hocalarını, İtalyan Lisesi'nden en sevdiği hocalarından olan Giuseppe Garino'yu, hülasa hayatına değer katan ne/kim varsa hepsini anlatıyor yazarımız. Hatıra kitaplarını hep sevmişimdir. Ama bu kitabın yeri ben de ayrı olacaktır. Yazarın da öyle.. Alın size tam bir Türk-İslam terbiyesi ile yetişmiş, hayatı okunmaya değer bir güzel beyefendi. Dergah Yayınları'ndan çıkan kitap 362 sayfa.
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un Hatıraları
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un HatıralarıCinuçen Tanrıkorur · Dergâh Yayınları · 20036 okunma
Reklam
157 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 26 hours
1940 yılında henüz küçük bir çocukken âşık olduğu sarı lâcivert renkler ve Fenerbahçe sevdası ile dolu bir ömür süren Rıdvan Özdin'in anılarını kaleme aldığı eser, arşivlik bir hatırat niteliğinde. Özdin, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımları arasındaki hem rekabet hem de dostluğun bir arada sürdürüldüğü harika zamanları özlemle yâd ederken; Ogün Altıparmak, Lefter Küçükandonyadis, Can Bartu, Ziya Şengül, Cihat Arman gibi efsaneleşmiş isimlerle olan anılarının yanı sıra kültür ve sanat dünyasında tanınan Gönül Yazar, Ajda Pekkan, Leyla Sayar, Tuncel Kurtiz, Fikret Hakan, Fecri Ebcioğlu, Adnan Şenses, Münir Nurettin Selçuk gibi yıldız isimlerle Fenerbahçe taraftarlıkları vesilesiyle yaşadığı ilginç ve kayda değer hatıralarını da sıcak bir sohbet havasında aksettiriyor okura. Kitabın benim için en önemli ve manevi açıdan paha biçilemez olan yanı ise artık aramızda olmayan Rıdvan Özdin'in Yüksek Divan Kurulu Üyesi şahsi kartvizitinin yanı sıra kitabı Faruk Neşet Yalçın'a imzalamış olması. Sahaflardan kitap almanın en güzel taraflarından biri de böyle sürprizlerle karşılaşmak olabiliyor bazen.
Fenerbabçe İle Kırk Dört, Aziz Yıldırım'la Sekiz Yılım
Fenerbabçe İle Kırk Dört, Aziz Yıldırım'la Sekiz YılımRıdvan Özdin · Yeni Çizgi Yayın Dağıtım · 20051 okunma
...O anda yeni bir şarkı başladı meyhanede. Münir Nurettin Selçuk söylüyordu: "Ne doğan güne hükmüm geçer ne halden anlayan insan bulunur. "
442 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
Sevgili yazarımız
UMUT DİKİCİ
UMUT DİKİCİ
'nin kurgusu,naifliği,kadraji ve de kalemi öyle muhteşem ki ne ara bitirdim ben bu kitabı da diyebilirsiniz benim gibi son sayfaları okumayayı azcik erteleyeyim hemen bitmesin de diyebilirsiniz Peri bu zamanın insanı değil belli,ilk birkaç sayfada anlamasak da bir gün bir rüya da uyanıyoruz onunla 2017 de İstanbul'u bırakmış geçmişe gelmiş kendisi dışında herkes her şey farklı başlarda korkutucu gibi gelse de bu farklılık bir tatlı huzur aslında... Eskinin aile yapısı,dostluğu, sevgisi,aşkı hepsi bir farklı ama bir rüya unutulmamalı her an uyanıp eski gerçekliğe dönebileceğiniz ya da belki ta içinde olduğumuz. Eski İstanbul'dan öyle güzel izler var ki,Türkan Saylan mi dersiniz İsmail Dümbüllü mü derseniz hatta Münir Nurettin Selçuk 'u dinlersiniz bir yerlerde belki de Halit Akçatepe bile vardır bir yerlerde... AA unutmayayim Süreyya İlmen bir de bilmeyen ya da duymayana kendini arttıracak çünkü kilit isim sayılır romanda Zamana sıkışıp kalmış Peri'yle ailesiyle bu yolculuğa çıkmak bir keyiftu benim için. Özellikle nostalji severler ya da zaman kavramına sıkışıp kalmış zamansızlar eminim biridir romanda Süreyya Hanım Ruhi Bey Ayşegül,Orhan belki de Peri... Baştan sona emek kokan bir romandı,Umut Bey bizleri İstanbul'da alelade bir geziye değil buram buram tarih ve estetik kokan bir tura çıkardı romanda... Ben hala çok heyecanlıyım anlatıp da sihrini kaçırmak istemem gerçi kaçmaz da yine de okuyun derim... Yorumlarınızı dört gözle bekleyeceğim ben...
Zamansız
ZamansızUmut Dikici · İkinci Adam Yayınları · 202446 okunma
Münir Nurettin Selçuk, Deniz, Yeşillik, kitap ve bolca huzur...
226 öğeden 281 ile 226 arasındakiler gösteriliyor.