Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
362 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Yazarımızın okuduğum ilk kitabı. Zaten kendisini de maalesef geç tanıdım. Geçen sene bir video paylaşım sitesindeki belgeselinde izlemiştim. Değerli bir insan olduğunu görünce hemen bu kitabını edindim. Tabiî bunda müziğe olan merakımın da payı az değil. Kendisi güftekâr, bestekâr ve ûdi. İtalyan lisesi mezunu olmasına rağmen, tam bir Türkçe ve Türk kültürü (özellikle de Türk Müziği) aşığı. Yazarımızın adı ile başlayalım. Eminim siz de (benim gibi) isminin ne manaya geldiğini merak etmişsinizdir. Babasının koyduğu ismi, Kazan Türkçesi'nde "muzaffer, galip" demek. Cinuçen Tanrıkorur, bir harika çocuk. Yani akranlarına göre gelişiminin ötesinde bir gelişim gösteren, olağanüstü beceri ve yeteneklere sahip çocuk, demek.. Kitapta, annesini babasını, onların kendisini nasıl terbiye ettiklerini, Yorgo Bacanos, Yesari Asım Arsoy, Sadettin Kaynak, Münir Nurettin Selçuk, Sadi Işılay gibi müzik hocalarını, İtalyan Lisesi'nden en sevdiği hocalarından olan Giuseppe Garino'yu, hülasa hayatına değer katan ne/kim varsa hepsini anlatıyor yazarımız. Hatıra kitaplarını hep sevmişimdir. Ama bu kitabın yeri ben de ayrı olacaktır. Yazarın da öyle.. Alın size tam bir Türk-İslam terbiyesi ile yetişmiş, hayatı okunmaya değer bir güzel beyefendi. Dergah Yayınları'ndan çıkan kitap 362 sayfa.
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un Hatıraları
Sâz ü Söz Arasında / Cinuçen Tanrıkorur'un HatıralarıCinuçen Tanrıkorur · Dergâh Yayınları · 20036 okunma
Reklam
Münir Nurettin Selçuk anlatıyor:
Batidan gelen opera, tango gibi etkileri, kendi Türk Müzigi okuyuş üslubuna dahil ettim. Türkiye' ye büyük bir aydınlanma çağı yaşatmaya çalışan Aziz Atatürk ün elbette tüm bunlar gözünden kaçmamıştı ve sık sık beni bir akademi gibi işlev gören ve ülkenin aydinlanması için fikirler üretilen akşam sofralarına çağırırdı. Atatürk'ün akşam sofralarinda ülke sorunları konuşulur, çözüm biçimleri aranırdı. Atatürk için gaye sohbetti tartişmalarda, fikir üretmekti, çözüm üretmekti, iyiyi doğruyu bulmaktı Akla yol açmaktı. Her gidişimde bir kitap verirdi okumam için sonra birlikte o kitap üzerinde konuşurduk. Notlar alır; yazılar yazardı Atatürk yazmayı ve okumayı çok severdi. Kitap okurken altını muhakkak kırmızı kalemle çizerek önemli hususları belirtirdi. Önemli olmayan yerleriyse ya mavi ya da kurşun kalemle çizerdi. Ama müthiş hızlı okuma tekniğine sahipti. Normal kalınlıkta bir kitabı başkası iki günde okur bitirirse, o bir gecede bitiriverirdi. Bana kitap verirken kibarca sayfalarını kıvırmamam için bizzat ikaz ederdi. Çünkü sayfa kıvırmaya çok kızardı. Kütüphanesinde beş bine yakın kitap vardı. Her konuda okur ve yazardı.
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
" Ne doğan güne hükmüm geçer Ne halden anlayan bulunur. " ~ Münir Nurettin Selçuk
Kalamış | Münir Nurettin Selçuk
Yok zerre teselli ne gülüşten ne bakıştan Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamıştan. open.spotify.com/playlist/4zBFDl...
Münir Nurettin Selçuk'un sesi çalındı kulaklarıma. "Vücut ikliminin sultanısın sen. Efendim derdimin dermanısın sen..."
Sayfa 201Kitabı okudu
Reklam
Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan, Kalamış'tan Besteciler: Münir Nurettin Selçuk / Behçet Kemal çağlar
İstanbul'u en iyi anlatan sanatçılar kimler?
Şair, şüphesiz, İstanbul'u Dinliyorum şiiriyle Orhan Veli. Şarkı derseniz, Yahya Kemal'in şiiri ve Münir Nurettin Selçuk'un bestesi Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul. Yazar olarak iki isim var. Biri romancı Ahmet Hamdi Tanpınar, diğeri öyküsü Sait Faik. Ahmet Ümit
Sayfa 14 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Vay be
Babasının Ata'yla ilgili bir anısını daha anlattı: Radyolarda Türk musikisinin yasaklandığı bir dönemde, Münir Nurettin'in radyoda şarkı söylediği kulağına çalınınca Ata, Selçuk'u huzuruna çağırıp sorar. Üstad hiç inkâr yoluna sapmadan: - Sizin, der, çok sevdiğiniz Türk musikisini, Türk radyosundan yasaklayacağınız hiç aklıma gelmezdi, deyince Ata ses çıkarmaz.
Sayfa 138
Birkaç ay sonra, 29 Ekim 1923'de ilân edilen Cumhuriyet'ten sonra kurulan “Riyâset-i Cumhur İncesaz Heyeti"nde, yine aynı rütbe ile, askerlik görevi bitince de sivil "hânende" olarak Ankara'da kalır. Ve böylece de Atatürk'ün mâiyetine giren Münir Nurettin Selçuk; Büyük Önder'e yalnız Çankaya gecelerinde değil, daha sonraları İstanbul'da; kaderin garip bir cilvesi olarak; bir zamanlar kapısında nöbet tuttuğu ve kimi zaman da muhteşem salonunda Damat Ferit Paşa piyano çalarken kendisine sesiyle eşlik ettiği Dolmabahçe Sarayı'nda her biri ayrı ayrı ustalık isteyen şarkılar söyleyerek "Atatürk"lü yıllarına başlayacaktır.
Sayfa 133
Reklam
"Selçuk" soyadı
Münir Nurettin'in annesi Hanife Hanım da köklü bir âileden gelmektedir. Onun Annesi Ümmühan Hanım, vezir Germiyanoğlu Ali Paşa'nın kızı ve Sadrâzam Abdurrahman Nurettin Paşa'nın kızkardeşidir... Böylece de Münir Nurettin Sadrazam Abdurrahman Paşa'nın hemşirezâdesinin oğlu, yâni küçük yeğeni olmakta; Selçuklar ve Germiyanoğulları ile yakınlığı bulunmaktadır... İşte bunu düşünerek Münir Nurettin, "Selçuk" soyadını almıştır.
Sayfa 126
Münir Nurettin Selçuk
Dedesi, Dahiliye Mektubi Kalemi Müdürü Mehmet Münir Bey son derece etkileyici sesiyle, yalnız kaldıkça, mevlevi ayinlerinden parçalar okur... Zaten kendisi de mevlevidir.
Sayfa 126
Münir Nurettin Selçuk söylüyordu. “Ne doğan güne hükmüm geçer / ne halden anlayan bulunur.”
Sayfa 226Kitabı okudu
“O anda yeni bir şarkı başladı meyhanede. Münir Nurettin Selçuk söylüyordu. “Ne doğan güne hükmüm geçer / ne halden anlayan bulunur.”
Resim