Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.8
Ceren
Ceren
@muptelaokurr
182 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kasaba hikayelerini oldum olası sevmişimdir. Sıcak bir ortam, içten insanların olduğu kurgular oluyor genelde. "Başka Dilde Aşk" da onlardan biri. Ama bir kasaba hikayesinden çok daha fazlası.
Bree, babasının ölümünün ardından yaşadığı kötü olaylardan kaçmak için yeni bir kasabaya taşınır. Kendisine bir ev ve geçimini sağlamak için bir iş bulur. Tek istediği olanları unutup hayatına devam edebilmektir. Alışverişe çıktığı bir gün sokakta saç sakal birbirine karışmış, eski giyimli bir adamla karşılaşır. Konuşmaya çalışır ancak adam cevap vermeden gider.
Archer, çocukken geçirdiği trafik kazasında hem annesini hem de sesini kaybetmiştir. Üstelik sırlar ve ihanetlerle dolu bir hayatı vardır. Kimseyle iletişim kurmadan kendi iç dünyasında yaralı bir şekilde yaşamaktadır. Ta ki Bree ile karşılaşana kadar.
Bree'nin işaret dili bilmesi ikili arasındaki ilk köprüyü kurar. Bundan sonra atılan minik adımlarla ikili önce güzel bir dostluğun başlangıcını, sonra da aşkın kapısını açarlar.
Kitap güzel ve akıcı bir şekilde ilerledi. Kimi zaman yaşananları merak ederek kimi zaman da hüzünlenerek okudum. Archer ve Bree'nin her ne olursa olsun birbirlerine güvenmeleri, birbirlerinde acılarını dindirmeleri, yaralarını sarmaları çok güzeldi. Uzun zamandır merak ettiğim bu kitabı kütüphaneme eklediğim için mutluyum
Çok güzel, hayatıma dokunan bir kitap okudum. "Ene".. Nedir Ene? Ene ben demek. Kim bu ben?
Aziz Mahmud Hudayi'nin nefsini okuyoruz kitapta. Aslında dinliyoruz desek daha doğru olur. Nefis anlatıyor tüm yaşananları. Aziz Mahmud Hüdayi'nin Aşk uğruna, Allah aşkı uğruna nelerden vazgeçtiğini, ben dediği, Nefs dediği şeyi, hocası Üftade aracılığıyla nasıl öldürdüğünü okuyoruz. Nefsin mertebelerini okuyoruz. Nefs-i Emmare, Nefs-i Levvame, Nefs-i Mülheme, Nefs-i Mutmainne, Nefs-i Radiye, Nefs-i Mardiyye ve Nefs-i Kamile. Her aşamasında Mahmud Hüdayi 'yi tanıyoruz. Nefis.. Nedir bu nefis? Biz hangi aşamadayız? İnsana kendini sorgulatan bir kitap. İlk sayfadan itibaren kendi nefsinizi, neleri nefis uğruna yaptığınızı sorgulayacaksınız.
Anlatımı sade ve oldukça akıcı bir kitap. Tasavvuf severlerin mutlaka okuması gereken, diğer okurların da bence bir şans vermesi gereken bir kitap. Ene'yi okuduktan sonra yazarın tüm kitaplarını okumak isteyeceksiniz.
Yaşlı memur Makar ve uzaktan akrabası olan genç Varenka arasında geçen mektuplaşmadan oluşmaktadır "İnsancıklar". Mektuplar, birbirlerine karşı hissettikleri dostluğu ve arkadaşlığı konu almasının yanı sıra çevredeki acılar, üzüntüler ve yaşanılan yoksulluğu da anlatıyor. Anlaşılacağı üzere kitap acıma duygusu üzerine kurulmuş. Makar'ın maddi durumu pek iyi olmamasına rağmen Varenka'ya sürekli hediyeler yollaması kendisini bir süre sonra iyice zorluğa düşürür. Varenka ise maddi zorluklar sebebiyle bir süre sonra başkasıyla evlenmek zorunda kalır ve mektuplaşmalar burada son bulur.
Kitap oldukça akıcı ve dili oldukça sade. Bir oturuşta okunabilecek bir kitap. Ben çok beğendim ve etkileyici buldum. Ancak benim okuyamadığım bir döneme denk geldiği için kitabı bitirmem baya uzun sürdü. Klasik sever tüm okurların kitaplığında bulunması gereken bir kitap.
Okur Takip Önerileri
Nükleer bir felaketin ardından geriye mutasyona uğrayan bir halk kalmıştır. Mutasyona uğrayan halktan "kusursuz bir ırk" oluşturmak istenmektedir. Bu sebeple, bu halkın gençlerinden seçilecek en uygun kişiler (mutasyondan en az etkilenenler) birbirleriyle eşleşecektir. Onlardan doğacak mükemmel çocuklar sayesinde "mükemmel bir nesil" elde edilerek hedeflenen gerçekleşecektir. Peki mutasyondan kötü etkilenenlere ne oluyor? Vaadetikleri gibi uygun işlere mi atanıyorlar yoksa onları daha kötü bir kader mi bekliyor?
Güzel bir distopik eserdi. Giriş kısmı gereksiz uzatılmadan okura gerekli bilgilendirmeyi vermiş. Neyin ne olduğunu anlamak çok fazla sürmedi. Gelişme kısmı çok iyiydi. Özellikle Leydi Marcilus'un hayatının anlatıldığı, onu bu kadar kötü olmaya iten sebeplerin olduğu kısımları merak ederek okudum. Yine de kötü olmak yerine kendisi gibi dışlanan insanlar için daha iyi bir dünya yapabilirdi. Son kısmı biraz aceleye gelmiş gibi hissettim. Daha uzun okumak isterdim. Onun dışında kitabı severek okudum. Distopik eser seven okurlara tavsiye ederim
Bebekliğimizde ebeveynlerimizle nasıl bir bağlanma yaşıyorsak, bütün yaşantımızda aynı bağlanma türünü gösteriyoruz. Ayşegül'ün hikayesi de böyle. Annesiyle güvenli bağlanma kuramamış bir kadın Ayşegül. Ağladığında annesi sarılmamış, duygusal ihtiyaçlarını görememiş bu yüzden kendi kendine susmayı öğrenmiş Ayşegül. İleriki hayatında da hep bunu yansıtmış. Ta ki Michael ile tanışana kadar. Ayşegül'ün yolculuğu eşi Michael ile başladı, kızı Işık ile devam etti. Ayşegül kendi anlamını bu yolculukta buldu. Michael ile güvenli bağlanmanın yolunu buldu. Kızıyla hatalarını gördü. Kendini iyileştirdi. Bunları yaparken geçmişinden kaçarak değil onu kucaklayarak yaptı.
Kitap kişisel gelişimi bize bir hikaye ile harmanlayarak sunmuş. Kişisel gelişim kitaplarını okuyabilmenin tek yolu içerisinde bir olayın olması. Kitabı bu yönden sevdim. Okurken Ayşegül'ün hayatıyla kendi hayatımda benzer yönler gördüm. Kitap oldukça bilgilendirici ve faydalı bir kitap. Ancak mesleki terimler her ne kadar en basit düzeyde tutulmuş olsa da bana biraz fazla geldi ve o kısımları sıktı. Mesleki amaçla okuyanların çok seveceğine eminim. Bunun yanında ebeveyn yolculuğunda olan her bireyin faydalanacağı güzel bir kitap
