"Sen sönmeye yüz tutmuş o yüce ruhun abidevi bir timsalisin!.."
"Gönüllü olanlar bıyık burmalı," dedi Murat Han, demir bir maske gibi yıllardır yüzüne oturttuğu o ifadeyi tekrar takınmaya çalışarak, "Öyle ki üstünde tarak durmalı!"
Genç Osman, "bilirim Hünkar'ım, o yüzden hazırlıklıyım" dedi usulca, sonra kuşağına uzanıp bir demir tarak çıkardı ve bir vuruşta üst dudağına saplayıverdi. Ardından haykırdı, "İşte tarak, işte bıyık Sultan'ım, ölürüm ben size keder olanda..."
Murat Han, gözlerinden ansızın fışkıran yaşlara mani olamadı işte o zaman. Müftü ve otağda bulunan diğer erkân dahi gözyaşlarına boğuldular. Fevkalade memnun olan Murat Han, "Genç Osman!" dedi, "Sen sönmeye yüz tutmuş o yüce ruhun abidevi bir timsalisin!.."
Sen benim en mavi yanımsın
Sen benim ümit ettiğim tarafsın
Sen dünyanın bana hitap eden kısımsın
Yıllar gelip geçecek elbette
Ancak sen yüreğime yaşıt olarak kalacaksın.