Memleketi yapış yapış, nefes aldırmayan bir rutubet gibi, çamurdan bir sel gibi, bir çekirge sürüsü gibi istila etmişlerdi, İzmir kalmıştı geriye, şimdi buraya hücum ediyorlardı, hiç bitmiyordu fetihleri, ganimet iştahları, nefretleri kinleri...
Sayfa 178 - Can yayınlarıKitabı okudu
400 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 104 days
Bir Kuşağın Dramı Süleyman Kocabaş Sağ sol çatışmasının perde arkası ve tanıklar. • “Şeriat isteriz” genelde çıkarlar için kullanılır. • Ordu-gençlik ikilisi günümüzde olduğu gibi Osmanlıda da iç ve dış güçler tarafından kullanılırdı. • Avrupa’ya ilk Türk öğrenci Tanzimat Dönemi’nde gönderildi (1839-1876). • 1876 darbesinin sivil kanadı-Mithat
Bir Kuşağın Dramı
Bir Kuşağın DramıSüleyman Kocabaş · Yakın Plan Yayınları · 201816 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Uzun zamandır konsantre olup Bi kitabı bitiremiyordum. Murat Uyurkulak yine imdadıma yetişti. Bir solukta okudum. Gerçekten zevk alarak gözümde canlandırarak kitabın içinde kaybolarak okudum. İzmir özlemim arttı okudukça. Birlikte gezdik sanki sokakları. Kesinlikle okuyun.
Delibo
DeliboMurat Uyurkulak · Can Yayınları · 2020614 okunma
218 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Kitabın arka kapağını okuyup merak etmeyen olmaz sanırım. Konusu gerçekten büyülü, hepimizin elbet bir gün, bir yerde hayalini kurduğu bir şeyle ilgili: Göçüp giden sevdiklerimizle, toprağın altındakilerimizle bir gün bir yerde tekrar oturup konuşmak... Aslında kitap biraz karışık başlıyor. Ana karakterin geçmişi, bugünü hatta bugününde de Bartın, Ankara, Uşak ve İzmir arasında gidip geliyoruz. İmparator Çay Bahçesi'ne bir an hiç gitmeyecekler bile sansam da kitap boyunca aslında ölmüş bir hayalle ya da bir insanla temas eden hayatlara tanık oluyoruz. Kitapta neden yer aldığını anlayamadığınız ufak detaylar da bana Murat Menteş ve Alper Canıgüz okuyormuşum gibi hissettiren bir teknikle sonlarda anlamlı bir hal alıyor. Hayatla, yaşamla, ölümle, sevmekle ilgili o kadar güzel şeyler barındırıyor ki içinde. Bazı yerlerde gerçekten çok duygulandım. Keşke ana karakterin yerinde ben olsaydım, ben de yaşasaydım bu hissi dedim. Bence okunması gereken değerli bir eser İmparator Çay Bahçesi. Bu arada, yol kenarında cidden varmış bu yer :)
İmparator Çay Bahçesi
İmparator Çay BahçesiNazlı Eray · Everest Yayınları · 2015301 okunma
255 syf.
·
Not rated
Sinan küçükken annesi babası ayrılmış annesi Başka bir adamla evlenmiştir, ve Sinan izmir'de yatılı bir okulda okumuştur. Sinan orada Murat'la tanışır Kan kardeşi olurlar ve dostlukları yıllarca devam eder. İkisi de büyümüştür. Sinan Mimar olmuştur Kan kardeşi Murat ise doktor. Sinan yıllardır yapmak istediği deniz yolculuğuna çıkmaya ani bir şekilde karar verir. Yelkenlisi Pera ile uzun bir mavi yolculuğa çıkar. Yazarın dili gayet akıcı ve okuması keyifli.
Kalbim Pera
Kalbim PeraBirol İnan ·  Mona · 2019158 okunma
Murat
Musa'yi hatirlarsiniz... hiç günahı olmadığı halde, arkadaşının ölümünden kendini sorumlu tutan ve canına kıyan çocuk. 2005 yılından beri çocuk adalet sistemine karşı çalışıyorum. Benim gibi adalet sistemi ıçindeki çocuklara duyarliligi yüksek olan, onları fark ettiğini düşünen bir hakim bile musa'yi göremedi. Psikolojik yardim için önlem alınmasını akıl edemedi. Mesleki hayatımın en acı deneyimini hicbir zaman unutmayacağım.bu kapsamda; hakimler ve savcılar yüksek kurulu, adalet bakanligi, aile ve sosyal politikalar bakanlığı ve unicef tarafından eğitim çalışmaları yapılıyor. Musa için hiç olmazsa bunu yapabildiğim için bir parça rahatlıyorum. Murat Aydın, Hakim, izmir, karşıyaka adliyesi Işte böyle. Vicdan sahibi hukukçuların var olduğunu bilmenizi istedim. 1971 de diyarbakırda doğdu. Dokuz eylül 'ün. Hukuk fakültesinden mezun oldu. Musa örneğinde görüldüğü gibi toplumsal sorumluluk sahibi, vicdan sahibi bir hukukcuydu. Hukukun guguk haline getirilmesine direndi.... netice hsyk kararnamesiyle izmir' de ki görevinden zart diye alındı. Trabzon'a gönderildi. ( aracın sürücüsüne bilinçli taksirle ölüme neden olmak sucundan 10 yıl hapis cezası verdik. Yargıtay incelemesinden de geçerek onaylandı ve kesinleşti)
Sayfa 298Kitabı okudu
Reklam
Bugün bize dünyanın dört bir tarafındaki uzak diyarlar ve bambaşka iklimler gibi gelen beldeler, o devirde İstanbul'dan gönderilen valilerin yahut Mülkiye'den mezun ve henüz otuzuna bile gelmemiş kaymakamların idare ettikleri yerlerdi. İzmir , Konya yahut Diyarbakır şimdi bizler için ne ifade ediyorsa Mekke,Selânik, Trablus ve daha birçok uzak diyar, o zamanın insanının gözünde öyle, yani memleketin şehirlerinden biri idi. Falih Rıfkı, "Zeytindağı"nın girişinde bunu çok güzel anlatır: "Bizden Belgrad'ı aldıkları zaman , düşman murahhasları Niş kasabasını da istemişlerdi, Osmanlı delegesi ayağa kalkarak : - Ne hâcet dedi, İstanbul'u da size verelim. Babalarımız için Niş İstanbul'a o kadar yakındı.
Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm?
“Bu yazı bir komanda er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok. Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. şu an etrafımda adana,ağrı, sivas, edirne, diyarbakır, ankara, antalya, izmir, urfa, trabzon… türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama
KOÇ'TAN ECZACI BAŞINA KADAR BU SABETAYİSTLERİ BİR ARAŞTIRALIM BAKALIM KOÇ Grubu: ❎Vehbi Koç Nah Müslüman Türk'tür Emanuel Karassu'nun torunu yahudi Sabetayist ve İspanya'dan göç etmiş gelmişler.. ❎Peki acaba şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin çoğunluk yahudi asıllı olmasının ↘(örneğin şimdiki Koç Holding'in CEO'su Bülent Özaydınlı
İttihadçı ruhu onlar için herşey idi, hatta ailelerinden bile önce gelirdi. Mesela, İttihad ve Terakki'nin kurucularından olan, Merkez-i Umumi üyesi ve iktidar senelerinin meşhur İzmir Valisi Rahmi Bey'in, Selanik'te yeraltında faaliyet gösterdikleri yıllarda aldığı bir tedbir, birçok İttihadçı'ya örnek olmuştu: Rahmi Bey, faaliyetlerinin anlaşılıp yakalanması halinde Abdülhamid'in hafiyelerinin evini basarak ailesine baskı yapmaları ve birşeyler öğrenerek teşkilata zarar vermeleri ihtimalini ortadan kaldırmak maksadıyla sabahları evden çıkarken hanımına küçük bir tabanca uzatıp "Akşam dokuza kadar gelmezsem kendini vur" demekte, kadıncağız hava kararırken elinde silah, cumbada kocasının yolunu gözlemekteydi!
Sayfa 248 - İş Bank. Kült. Yay.Kitabı okudu
420 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.