Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN 2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ 1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT 2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR 3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK 4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL 5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE 6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN 7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ 8-ŞEHİT UZMAN
Yüce Allah'tan niyâzımız, onu Cennet-i âlâda Muhammed Mustafa'ya (s.a.s) komşu etsin. Ebûbekir'e, Osman'a, Ömer'e, Ali'ye, Hasan'a, Hüseyin'e komşu etsin inşallah. Selahaddin Eyyûbi'ye, Alparslan'a, Fatih'e, Şeyh Şâmile komşu etsin inşallah. Muhsin başkanımız, genel başkanımız, canımız, Türk milletinin canı, İslam dünyasının canı. Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş, Kaya İstektepe, aziz şehitlerimiz. Hepimizin ruhu şâd olsun. Allah hepinize rahmet etsin. Milletimizin başı sağolsun, Türk-İslam dünyasının başı sağolsun, İnsanlık âleminin başı sağolsun. Aziz ruhlarınız şâd olsun...
Reklam
Hayat kısa. Durma, bir kadın sev. Ahmet kaya dinlesin, Kızdığında küfür etsin, Eteğini toplayıp önünde, Çöküp balkona Sigarasını yaksın...! Seni özlesin, Rakı içsin. Seni sevdiği için Asla pişman olmasın. Hayat kısa Durma, bir kadın sev…!! Şah Murat
Şerlerin Anahtarı
Cenâb-ı Hak buyuruyor: Bismillahirrahmanirrahim “Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide, 91) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellemefendimiz buyurdular: “Sakın içki içme, çünkü o bütün kötülük ve şerlerin
İbadetin Ehemmiyeti
Cenâb-ı Hak buyuruyor: Bismillahirrahmanirrahim “Sana yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine kulluk/ibadet et!” (Hicr, 99) Rasûlullah Sallallahü Aleyhi Vesellem efendimiz buyurdular: “İnsan, kulluk vazifelerini îfâda kusur gösterir, yani her ibadetini kâfî miktarda yapmayıp azaltırsa Cenâb-ı Allah onu gam ve kedere mübtelâ kılar.” (Ali
Kur’ân-ı Kerîm’in tercüme edilemeyeceği yönündeki genel kabul, çeviri yandaşı olan âlimleri “tercüme” ifadesinden de uzak durmaya sevk etmiştir. Nitekim hâdisenin tarihsel sürecini incelediğimizde Cumhuriyete dek Kur’ân çevirilerine “tercüme” ifadesinin ıtlak edildiğini görüyoruz. Meal ifadesini ilk kez kullanan kişinin Elmalılı Hamdi Yazır olduğu
Reklam
Dingonun ahırı
DİNGONUN AHIRI! Değerli okurlarım; Bugün size bir ülkenin liyakatsiz insanlar elinde nasıl yıkıma doğru sürüklendiğini anlatmaya çalışacağım. İlk olarak liyakat: ‘’Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluğu, verilen bir görevi başarıyla yapabilme yetisi’’ olarak, ‘’bir işin layık olan kişiye yaptırılması’’ veya ‘’ bir işi, en iyi yapacak
Atatürk
_Bir gün ressamlar Türk'ün simasını kaybederlerse, yıldırımı alıp yapıversinler. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne en aşağı 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Bu beşik tabiatın
Zina nedir ?
Zina etmek, karşı cinsten biriyle nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Zina âyet ve hadislerde kesin bir şekilde yasaklanmıştır ve haram kılınmıştır. ZİNA NEDİR? ZİNA ÇEŞİTLERİ NELERDİR? Zina etmek, bir kadınla nikâhsız veya haksız olarak cinsel temasta bulunmaktır. Nikahlanmamış kız arkadaşla veya nişanlı ile yapılan cinsel
Arz Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Bilimkurgu Kulübü 3.Bilimkurgu Öykü Seçkisi)
Beğendiklerim 1. Gizemli Bilimkurgu Yazarından Şok İddialar (Funda Özlem ŞERAN) 2. Kullarının Ahmaklığı (Müfit ÖZDEŞ) 3. Hediye (İsmail YAMANOL) 4. Cennet-i Sükûn (Tevfik UYAR) 5. SS Disconnectus (Sadık Efe SARITUNALI) 6. İkiz Gezegen (Özge ARIKAL GÖNÜL) 7. Ölümcül Hata (Mehmet KARDAŞ) 8. Kamyoncu (Sercan LEYLEK) 9. Çok Şükür Kolonisi (Emre
Reklam
Mevlânâ Hazretleri’nin oğlu Sultan Bahâeddin Veled, şu hâtırasını nakleder: “Bir gün bana büyük bir ruh bezginliği ve iç sıkıntısı gelmişti. Beni bezgin ve sıkıntılı gören babam: –Birinden mi incindin de böyle sıkıldın? dedi. Ben de: –Bilmiyorum ki bu ne hâldir? dedim. Babam kalkıp eve gitti, bir müddet sonra baktım ki kurt postunu çevirip başına geçirmiş, çocukları korkuttukları gibi: “Bu! Bu! Bu!” diyerek yanıma geliyor. Babamın bu hoş hareketi sebebiyle beni bir gülme tuttu ki anlatamam. Hemen yere kapanarak ayaklarını öptüm. Babam: -Bahaddin! Eğer bir güzel ve latif sevgili sana sıkı sıkıya bağlansa, dâima seninle şaka, şenlik etse ve birdenbire yüzünün şeklini değiştirip gelse ve sana “Bu! Bu! Bu!” dese ondan hiç korkar mısın? buyurdu. Ben de: –Hayır, korkmam dedim. Bunun üzerine babam: –Seni sevindiren, seni sevinç ve neşe içinde tutan sevgili, seni üzen ve kendisinden sıkıntı duyduğun aynı sevgilidir. Hep O’dur, hep O’ndandır ve hep O’ndan feyizlenirsin. O hâlde niçin boş yere üzgün duruyor, sıkıntının elinde âciz kalıyorsun? buyurdu. Babamın bu hareketi ve sözleri üzerine derhal hâlim değişti, taze gül gibi açılıp ferahladım. Ömrüm boyunca da başka gam yüzü görmedim ve üzülmedim, dünyanın gamı kederi yanıma yaklaşmadı.” (Ahmed Eflâkî, Ariflerin Menkıbeleri, trc. Tahsin Yazıcı, İstanbul 1973, I, 265-266) (Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yay.)
Geyik
Yakın zamanda omzuma dövmesini yaptırmam sonucu çevremdeki kıt akıllı yurdum insanı tarafından yalnızca boynuz kelimesi üzerinden bayat esprilere konu olabildiğini gördüğüm, kendini Türkçü, milliyetçi olarak nitelendiren kişilerin bile hakkında doğru düzgün bir bilgiye sahip olmadığı çok kıymetli bir hayvan olan geyik hakkında bir derleme yapıp