Halit Hüseyni (Khaled Hosseini)’nın Bin Muhteşem Güneş adlı ikinci romanının yayınlanmasından bu yana birçok dile çevrilip, satış rekorları kırmış olma sebebini kitabı tamamladıktan sonra anlıyorsunuz.
Sonra, belleğinin karanlık kıvrımlarından bir şiirin, Babi’nin Kabil’e veda gazelinin iki dizesi yükseliyor:
Bu kentin ne çatısını aydınlatan ayları sayabilirsin,
Ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi..
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar.
Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısıyla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseininin ikinci romanı.
Khaled Hosseini Bin Muhteşem Güneş 'te yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden…
Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar…
Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan biri bana göre. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem.
İyi ki kitaplar var..