Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış
arkadaşlığımıza. Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi bakışıyorduk.
Seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma. Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük usulca düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de
ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.