TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır.
Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir:
"Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Isla☆•°
Adamın sırıtışı şeytaniydi ve eli onun geniş omuzlarından birini kavrarken, ne hissettiğini tam olarak bilerek yutkundu. Yıldızlar arasındaki boşluk gibi iki mürekkep havuzunu andıran gözlere baktı. Bu onu korkutuyor muydu?
Altı diyardaki herkes, kendilerini bir Wildling'in sevmesinden korkarak yaşıyordu.
Bu bir ölüm cezasıydı
Ve Isla, onu sevmiyordu. Onu zar zor tanıyordu.
Ama şimdi hissettiklerinden korkması gerekmez miydi?
Kendini tamamen ona yasladı tepkisini okudu ve cesareti ile kendini şaşırttı. Ve Grim sadece karanlık bir şekilde güldü. Eli onun omurgasından yavaşça aşağıya inip ilk kez daha yukarı çıktı.
" Kalp Yiyici " dedi kulağına.
"_ Beni öldürüyorsun"
Sayfa 255 - ParolayayinlariKitabı okudu
Papatya kendiliginden . Özene , bakıma ihtiyacı yok . Bu kendiligindenlik , her bahar yinelik-yenidenlik muştusu. Doğum yeniden . Dirim yeniden . Papatya doğum da doğum , ölüm de doğum . Çünkü aynı toprakta bıraktığı hikayeye bir yıl sonra bıraktığı yerden devam ediyor. Sadık papatya ve cömert .
Sayfa 131Kitabı okudu
kan değildir dostlarımın çakrışına bulaşan
kan değil,mürekkep lekesi ben bilirim
çünkü birgün gerçekten kan aktığında
ölüm çiçeklerin yırtıcı dülgerliği sanılacaktır
Gercek , yamalı böcek ölüsü Hayal , alabildiğine uzak Yaşam , kendini tanıması insanın . Ölüm mü ? Mor sevdalı gelin uğurlaması .
Sayfa 119Kitabı okudu
Mor hayat. Mor ölüm. Mor hayal . Mor gerçek . Mor masumiyet . Mor cesaret. Mor halk . Mor aristokrat.
Sayfa 119Kitabı okudu
"Sana Hivdanur diyesim geliyor Sümeyye! Sana isminle seslenmek, kanadı kana bulanmış bir güvercinin son damla gözyaşı, hayata en son bakışı gibidir benim için.
Biliyorum, okuyorsun her yazdığım kelimeyi ama gücüm kelimelere de yetmiyor artık.
Kendini suçlu hissetsen de, olsan da bin pişman ve affe dilmesen de sevgilinin yüreğinde. Yine de kaçmayacaksın sevdandan. Kaçmak her türlü kötülüğün cehennemi değil miydi? Kaçmak ya da saklamak... En acısı hangisidir?
O iki nur gözlerine yemin olsun ki!
Hiç kimsenin duymayacağı, gidenlerin ardına bile bakmayacağı ecel sesinin vaktine kadar ismini saklayacağım içimde.
Mürekkep kuruduğu, kalem kırıldığı, güneş dürülüp de ay ikiye ayrıldığı zaman, ölümse ölüm, aşksa aşk dediğimsin. Ben seninle aynı ay ışığının altında, aynı rüzgârın yalnızlığında, aynı gökyüzünün altında nefes almayı sevdim."
Sayfa 74
Ölüm, iki kahverengi mürekkep lekesi gibi, uykuya tıpatıp benziyordu..
Sayfa 205 - Doğan KitapKitabı okudu
Tan ve Yeni Dünya gazetelerinin yakılıp yıkılmasından sonra yazılan şiir..
"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
Akarsuyun
Meyve çağında ağacın,
Serip gelişen hayatın düşmanı.
Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :
-çürüyen diş, dökülen et-
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler,
Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
Dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle:
İşçi tulumuyla, bu güzelim memlekette hürriyet. "
Nazım Hikmet RAN
Sayfa 279Kitabı okudu
varacağım yer
o muhteşem ölüm
yolcuyum
yürüyorum yalın kalp
arafta yaşayan o meczup benim
Ayet ayet sevdasını işleyen bu yürek
Dudaklarından kaç ölüm içti de;
Senden geldi diye
Kapadı usulca gözlerini.
Gamzende büyüyen hayallerimi
Hangi köhne lahite gömebilirsin ki?
Yolcuyuz..
ana rahminden dünyaya sürgünüm
varacağım yer
o muhteşem ölüm
yolcuyum
yürüyorum yalın kalp
araftaa yaşayan o meczup benim
Yaka yakaa
…
şehir sustu
deniz sustu
ölüm sustu
-yarası yarasına eş iç ses konuştu-
Sayfa 40 - Pdf • “Susku”Kitabı okudu