Nedir bakışlarımızı birbirimizden kaçıran şey? Öfkesiz, duru, insanca ve sevgi ile bakabilmek bir iç dinginlik mi gerektiriyor? Buzla camlar arkasından görüyoruz gördüklerimizi de.
İnsanın her türlü resmî sıfattan uzak, çıplak yüreğiyle dinlemesi gereken bir sestir içinin sesi ve Yahya Kemal’in işaret ettiği sesi:
“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu”
Yağmurlarda ıslanacak kadar yürekli değildir onlar
Elleriyle yüzlerini bulacak kadar
Pervaneler gibi ölecek kadar
Atomu bulup kendini kaybeden onlar
“Allah’ı unuttuklarından dolayı”
Kendilerini unutanlar
Suları akıtıyor şairler küçücük
Çeşmelerden
Bense her gece dudaklarıma tuz
Sürüyorum
Kanakana içmek için rüyalarımda
Hep böyle aykırı mıyım ne
İkindi güneşleri taht kurmuş gözlerime