Murat Dinçer

Murat Dinçer
@murtdncr
Mali Müşavir
Üniversite
İstanbul
İstanbul, 18 Ağustos
3 okur puanı
Kasım 2015 tarihinde katıldı
Bütün hayatımız, bir yığın alışkanlıktan başka bir şey değildir.
Reklam
─ Buna sonbahar demişler zaten! Bu kadar güzellik ve sıcaklık verdikten sonra, eylülden daha ne beklenir? Malûm ya, eylül hüzün ve matem ayıdır. Bu söz üzerine Suat’a, hayatının bu çağı, ömrünün, kadınlığının eylülü gibi geldi. Eylül! Öyle bir ay ki, geçen her güzel günü için ona minnettar olmak gerekir; içine birkaç günlük kış hücumundan acı düştüğü için, o güzel havaların, sürekli yazın artık nasıl geçmiş, yalnızca bir mazi olmuş olduğunu hissettiren bir esef ve özlem ayı...
Sayfa 223Kitabı okudu
Böyle zamanlarda kaçıp sığınabileceğim acayip bir barınak bulmuştum; hani nasıl derler, bir "rastlantı sonucu". Aslında böyle rastlantılar yoktur. Bir kimse bir şeye mutlaka gereksinim duyuyor ve o şeyi ele geçiriyorsa, bunu ona sağlayan rastlantı değildir; kendisi, kendi içindeki istek ve zorunluluk onu çekip ilgili nesneye götürmüştür.
Sayfa 121Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kendi kafasıyla düşünemeyecek ve kendi kendisinin yargıcı olamayacak kadar rahatını sevenler, yasaklara olduğu gibi boyun eğerler.
En becerikli avcı, beklemesini en iyi bilen avcıdır! Kurt, sürüye saldırmak için hiç acele etmez. Ne zaman bir kuzu yorulup yorgun düşer, sürüye ayak uyduramayıp geri kalırsa kurt o zaman ortaya çıkar, öyle bir apansız saldırır ki ne çoban yakalayabilir ne de köpekler...
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Bence insanın acısını gömmesi, içten içe o acı tarafından bulanık ve anlamsız yollardan geçerek kemirilmesi demektir. İnsanın ifade edemediği şeyin gücü patlayıcı, hasar verici, kendi kendini yıkıcı bir güçtür. İfade etmek, kurtulmanın başlangıcıdır.
Sayfa 262Kitabı okudu
Başka bir seçeneği olmayan insanlar tanımlaması, böylelerini yönetmenin kolaylığına işaret eden basit bir sözcük oyunudur.
Sayfa 158Kitabı okudu
Zorlukları aşanlar, daha zorluk meydana çıkmadan tedbirini alanlardır; düşmanlarını kolayca yenenler, onlar safa girmeden saldıranlardır.
Sıradan insanın dünyayı algılayışındaki basitlikle, birinin karşı koyamadığı, hiç doyuramadığı nefsini görebilmesi sayesinde dünya daha iyi bir yer oldu. Her neden'in ille de bir çünkü'sü olması gerekmez. Öyle olması yeterlidir.
Sayfa 316Kitabı okudu
Bunu şimdi düşünmeyeceğim, bunu yarın düşünürüm.
Reklam
Tutkunun rengi kırmızıdır
Kadınlar ve erkekler üzerine genel fikir ve kesin yargıya sahip insanların yüzlerine, özellikle gözlerine dikkatle bakıp, nerede incinip, nasıl bu hâle geldiklerini görmeye çalışırdı Tuna.
Acıyanlar üzerine
Dostlarım, şöyle bir yergi çıkarmışlar dostunuz için ortaya: "Zerdüşt'e bakın! Hayvanlar arasındaymış gibi dolaşmıyor mu aramizda?" Ama şöyle dense daha iyi: "Gören kişi, insanlar arasında hayvanlar arasındaymış gibi dolaşır."
Resim