Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
156 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cinayet Mevsimi'yle polisiye edebiyata ilk adımını atan Suat Duman, 4. kitabı Rakun'la, kendi söyleyişiyle, muammanın keyfini sürdüğü bir hikâye anlatıyor. Ama ne anlatmak! Kitabı kenara koymak mümkün olmadı, bir kaç saat içerisinde bitirmek zorunda kaldım. Büyük keyif alarak okudum. Çok eğlenceliydi. Yazarın youtube'da yayınlanan
Rakun
RakunSuat Duman · Alakarga Sanat Yayınları · 2018170 okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Mehmet Cemil, Zeki Bey adındaki bir avukatın yanında çalışmaya başlayan, bir kitapçıdaki Sevinç adlı sesi kısık çalışandan hoşlanan, Asi, Aşık ve Üzgün lakaplı arkadaşları olan genç bir avukat adayıdır. Bir gün bir sergide resimlere bakarken patronundan aramasını isteyen bir mesaj alır ama aramaz. O gün Çorum'da bir kişi, İstanbul'a da Servet adında bir müteahhit ve başka bir adam öldürülür. Seri bir cinayet söz konusudur. Servet'in karısı Zeki beyi arar ve bu işle ilgilenmesini ister. Zeki de Mehmet Cemil'i bu konu ile ilgili işlere koşturur. Öncelikle bir kartta telefon numarası Kameriye diye kaydedilmiş birini arar ve Tatyana adında bir kadına ulaşır. Servet kadına bol para vermekle beraber onunla ilişkiye girmemiştir. Sonrasında bu 3 adamın aslında adlarını değiştirdiğini Doğrucular adında 80lerden kalma bir sol örgüte üye olduklarını ve bombalı bir eylem yaptıklarını öğrenir. Bu eylemden zarar görenler arasında ölen bir çocuk ve tesadüfe bakın ki Asi'nin babası Bora Aykul da vardır. Bu arada bir adam süreli annesinin aynasını bulmak için evlere girip ayna çalmaktadır. Sevinç Fransa'da üniversite okumak için bir burs almıştır ve gidecektir. Bora'da ölen kişilerin son adresleri hariç tüm adreslerinin bulunduğu bir dosya çıkar. İzler sarışın bir kadını gösterir. Ve çocuğun annesi de sarıl saçlıdır. Ama Tatyana da sarı saçlıdır. Katil kimdir ve cinayet sebebi nedir? Ayna çalan adam ile Mehmet Cemil'i yolu kesişecek midir? Keyifle soluksuz okunan bir roman.
Müruruzaman Cinayetleri
Müruruzaman CinayetleriSuat Duman · Alakarga · 201628 okunma
Reklam
Müruruzaman
Kelimeler devri geçmişti. Ayrılıklarının ateşten vesikasını bakışlarıyla imzalamışlardı. Kalktılar. Kapıdan nasılsa berber çıkan iki yabancı gölge gibi caddeye süzülüverdiler. Son bir el sıkışması. Söylenecek söz kalmışsa mahşere kalmıştır.
Sayfa 195 - can modern
KİTAPLARIMIZIN TAMAMI SIFIR VE ORİJİNAL KİTAPLARDIR İNSTAGRAM @edubba_kitap 📌 KUMPANYA=5TL 📌 YORGUN SAVAŞÇI=15TL 📌 GÖLGEDEKİ YIL(ciltli kapak) 13TL 📌 MÜRURUZAMAN CİBAYETLERİ=7TL 📌 4.MURAT=15TL 📌 CAN PAZARI=7TL 📌 KARA KİTAP=20TL 📌 ŞEKER PORTAKALI=10TL 📌 BİLİNMEYEN MENDERES(2CİLT) =25TL 📌 BABAM VE BEN =8TL
Kumpanya
Kumpanya
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık
Gölgedeki Yıl
Gölgedeki Yıl
Hannah Richell
Hannah Richell
Müruruzaman Cinayetleri
Müruruzaman Cinayetleri
Suat Duman
Suat Duman
4. Murat - Gürz ve Zafer
4. Murat - Gürz ve Zafer
Okay Tiryakioğlu
Okay Tiryakioğlu
Can Pazarı
Can Pazarı
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Kara Kitap
Kara Kitap
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Şeker Portakalı
Şeker Portakalı
José Mauro de Vasconcelos
José Mauro de Vasconcelos
Bilinmeyen Menderes - 1. Cilt
Bilinmeyen Menderes - 1. Cilt
Bilinmeyen Menderes - 2. Cilt
Bilinmeyen Menderes - 2. Cilt
Mükerrem Sarol
Mükerrem Sarol
Babam ve Ben
Babam ve Ben
Aydın Menderes
Aydın Menderes
Kelime, alfabeyi oluşturan harflerin rastlantısal bir birleşiminden daha fazlasıydı.
Reklam
Ama yalan bile bir dünya görüşü ister insandan. Hiç şarap içmemiş biri kadehler konusunda kimseyi kandıramaz.
Doğada suçlu yoktur. Suçlu buradadır, hakların ve mahrumiyetlerin dağıtıldığı insan hayatında.
Sayfa 148 - Kavis Kitap, 1. Basım
Güzel bir yüzü izlemek müze gezmekten farksızdır. İnsan yüzü bir ekole ait değildir ama kendi manifestosunu yine kendisi aşar: her şey orada saklanır ama kendisi asla saklanabilir değildir. Müzeler güzel yüzlerin temsilleriyle doludur bu yüzden.
Sayfa 134 - Kavis Kitap, 1. Basım
Yağmur bir ütopya habercisiydi. Yağmurun hiç dinmediği bir dünya dünyamızdan çok farklı olurdu. Konutlar buna göre tasarlanırdı ister istemez, yağmurdan kaçan değil, onunla beslenen konutlar. Yollar ve sokaklar suyun hareketine göre biçimlenirdi. Toprak çamur olacaktı diğer taraftan toz hayatımızdan büyük ölçüde çıkacaktı. Yağmurda kimse kimseyi öldürmeye yeltenmeyecekti. Zira saçlarını, tenlerini bastırıp yatıştıran damlalar ateşlerini de alacak, öfkelerini de dindirecekti. Savaş filan olmayacaktı haliyle. Şakır şakır yağan yağmurun altında dikilecek bir ordu kolay kolay bir arada tutulamazdı. Savaş makineleri suya dayanamayacak, çürüyecekti. Bomba alevi fazla dayanamayacak, yangınlar çabuk dinecekti. İntikam kelimesi de keşfedilemeyecekti böylece. Birileri daha çok kazanmak için daha şiddetle emmeyecekti insan iliklerini. Dünyanın her kıtası eşit olacaktı, işinin uzmanı milyonlarca zerre, pırıl pırıl akan bu damla ormanı, bu çalışkan, bu sabırlı barış işçileri, bu güneşli yağmur ortada sınıf filan bırakmayacaktı.
Sayfa 106 - Kavis Kitap, 1. Basım
Reklam
Kitap okumak için vakit ayıran insanlar sevilecek insanlardı vesselam!
Sayfa 93 - Kavis Kitap, 1. Basım
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.