Anti-Semitizm
Doktor Theodor Herzl, 1860 yılında Budapeşte'de orta halli bir konfeksiyoncunun oğlu olarak dünyaya geldi. Dindar bir ailesi olan Herzl, geleneksel bir orta öğretimden sonra Viyana Üniversitesi, Hukuk Fakültesine girdi. Roma hukukunda uzmanlaşan Herzl, 1884 yılında doktorasını aldı. Viyana barosuna yazılarak bir süre avukatlık yaptı. Avukatlığın
Herzl-Vambery İlişkisi
Herzl, yardımcısı ve başdanışmanı Max Nordau kanalıyla tanıdığı Vambery'yi Siyonizm davasını desteklemeye ikna edebileceğini ummaktadır. Vambery, kıtalaraşırı olduğu gibi dinler arasında da gezintileriyle ünlüdür. Musevî olarak doğmuş, Müslüman olarak Orta Asya'yı gezmiş, Protestanlığı kabul ettiğini iddia ederek profesör olmuştur. Ne var ki, Herzl, ırken Musevî olarak doğan birinin ölünceye kadar İbraniliğe bağlı kalacağına inanmaktadır. Gerçekten de dinsiz olduğunu iddia eden Vambery'nin son nefesini verdiği yatağın yanındaki komodinde Tevrat bulunmuştur...
Reklam
Bazı geceler uyanıp sigara içiyorum karanlıkta Odamdaki aynada yanıp sönen küçük kırmızı bir yıldızım Musevi bir kadının ruhu dolaşıyor evde, ya da Müslüman Ya da ateist bilmiyorum Gelip yamuk tabloları düzeltiyor, biraz çorba içiyor mutfakta Sanırım yağmuru yapısalcı bir yaklaşımla karşılıyor Saçma bir kadın, anlaşılmaz Ama iyidir saçmalamak dostlarını satmaktan İyidir adanmak, yalandan Bir çocuk romanı olarak anlaşılmıştım artık.
SİYONİZMİN HİZMETİNDE
... Kudüs'ün Osmanlılar nezdinde Mekke kadar kutsal olduğunu, ancak, II. Abdülhamid'in Hıristiyanlığa karşı İbraniliği kullanmayı düşünebileceğini belirtir. Devamla Vambery; "Ben Siyonizm'in kalıcılığına taraftarım. Bunun için sana Padişah'tan bu randevuyu aldım. Ancak, bazı uluslararası siyasal karışıklıklara neden olabileceği endişesi ile
Siyonistler Yıldızda
Diğer yandan ise Herzl, 19 Mayıs 1901'de Yıldız Sarayı Selâmlığında Padişahın huzuruna alındı. Mabeyin teşrifatçısı İbrahim Bey'in tercümanlığı ile II. Abdülhamid'e Batı ülkelerinde ırkdaşlarnın uğradığı haksızlıkları ve çektikleri zulümleri anlatan Dr. Herzl, Musevi uyruklarına göstermiş olduğu iyilik ve adaletten dolayı Padişah'a Dünya
Bütün bu heyecanlı bekleyişten sonra Yıldız'dan yeşil ışık yandı. II. Abdülhamid ile görüşmesinin üzerinden bir yıl geçmeden (5 Şubat 1902) Yıldız'dan bir telgraf alan Dr. Herzl acele olarak İstanbul'a çağrılmaktaydı.Hemen İstanbul'a gelen Dr. Herzl'e Mabeyin ikinci kâtibi İzzet (Holo) Paşa, II. Abdülhamid'in imparatorluğunun kapılarını Musevî göçmenlere açmaya hazır olduğunu söyledi. Ancak, bu gelenler Osmanlı uyruğuna geçmeyi daha başlangıçta kabul ve beyan edeceklerdi. Bu takdirde Musevilere Filistin dışında her yerde kolonizasyon izni tanınacaktı. Buna karşılık ise, Siyonistler bir sendika kurmak suretiyle Osmanlı borçlarını konsolide edecek ve halen varolan ve bundan sonra da bulunacak olan tüm madenlerin işletilmesini üzerlerine alacaklardı. Filistinsiz bir imtiyazı derhal geri çeviren Dr. Herzl, Sultan Hamid'in bu önerilerinin, Osmanlı İmparatorluğu'nun tüm borçlarını tasfiye etmek için, Musevileri harekete geçirmeye yeterli olmadığını söyleyerek, bir kez daha anlaşmaya varamadan İstanbul'dan ayrıldı.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.