“İhtiyat ve dikkat etmek Allah’ın takdir ettiği şeye fayda vermez. Ancak dua, inen ve inmeyen musibetlere fayda verir. Belâ iner, fakat onu dua karşılar ve kıyamete kadar ona karşı durur.”
13. yüzyıl âlim ve velilerinden, Şazeliyye tarikatı mürşidi İbn Atâullah el-İskenderî k.s. Tâcü’l-Arûs: Hikmet Tacı adlı kitabında şöyle der:
Gerçek manada musibete uğrayan, günah ve şehvetlerin yıprattığı kimsedir. Öyle ki günah ve şehvetler o kimseyi adeta çürümüş su tulumuna çevirmiştir. Bu öyle bir musibettir ki, o kimsenin bütün gayesini yemek, içmek ve nefsin isteklerini yerine getirmekten ibaret kılar. Keşke bunları hiç değilse helal yoldan sağlamış olsaydı...