Resûlullah (ﷺ) dâimâ affı tercih eder, mecbur kalmadıkça kimseyi cezâlandırmak istemezdi. Nitekim cezâ vermeye gücü yettiği hâlde kendisine pek çok kötülüklerde bulunan kimseleri hep affetmiş, hattâ herhangi bir söz veya îmâ ile dahî olsa suçlarının hatırlatılmasını ashâbına yasaklamıştır. Efendimiz (ﷺ) şöyle buyurmuştur; Kul başkalarının hatalarını affettikçe, Allah da onun şerefini yükseltir. Müslim, Birr, 69; Tirmizî, Birr, 82✨📖
“Sadaka vermek malı eksiltmez. Kul başkalarının hatalarını bağışladıkca Allah da onun şerefini arttırır. Kim Allah için alçakgönüllü davranırsa, Allah da onu yükseltir.” (Müslim, Birr 69; Tirmizî, Birr 82)
Reklam
❛❛ MESCİD🌷 Sözlükte "secde edilen yer" anlamına gelen mescid, Müslümanların mabetlerine verilen bir isim olup, cami kelimesi ile eş anlamdadır. Kur'ân'da mescid kelimesi, çoğul şekli olan mesâcid ile birlikte 28 defa geçmiştir. Türkiye'de küçük mabetlere mescid, büyüklerine cami denilmektedir. Yeryüzünde ilk yapılan
Efendimizin ümmete şefkati ... Benim ve sizin durumunuz, ateş yakıp da, ateşine cırcır böcekleri ve pervaneler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim, Fezâil 19. Ayrıca bk. Buhârî, Rikâk 26; Tirmizî, Edeb 82)
Diline yalan ve yanlış değmeyen Efendimiz(sav) söylüyor
"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; 'Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!' diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”(Müslim, Fiten, 82)" [{{ama dikkat edin “Ey Allah’ın kulu” diyecek yane paraya pul olana dinara kul olana ağaç konuşmayacak. ve “Ey müslüman diyecek” yane Ey Türk demeyecek Ey Arap demeyecek yane Gazze’yi ırk davası gören ırkçılık hastalığına bulaşmış varlıklara da konuşmayacak veya gökdelen dikme yarışına girenlere veya sadece kınama ile kalan yöneticilere de konuşmayacak…}}]
🍂🍂 İman eden ve imanlarına zulüm/şirk bulaştırmayanlar (var ya); işte bunlara (Allah’ın azabından) emin olma vardır. Ve onlar hidayete erenlerdir. (6/En'âm, 82) • Bu âyet inince müslümanlara çok ağır geldi ve: “Ey Allah’ın Rasûlü, bizden hangimiz nefsine zulmetmiyor ki?” dediler. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Burada kastedilen sizin zannettiğiniz zulüm değildir. Burada Lokmân (Aleyhisselam )’ın oğluna hitaben söylediği: «Evlâdım! Allah’a ortak koşma. Çünkü şirk, gerçekten çok büyük bir zulümdür!» (Lokmân 31/13) sözündeki zulüm kastedilmiştir.” (Buhârî, İman 23; Müslim, İman 197)
Reklam
Efendimiz sav şöyle buyurur: "Müslümanlarla Yahudiler çarpışmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Yahudi taşın, ağacın arkasına saklanacak, bunun üzerine o taş, o ağaç Yahudiyi kovalayan kimseye, 'Ey Müslüman! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!' diyecek. Yalnız garkad ağacı bir şey söylemeyecek; çünkü o Yahudilerin ağaçlarındandır." (Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82)
Emanet ve Ehliyet ilmihalinden
👉HADD-İ KAZF (Zina iftirası, haysiyet ve şereflerin korunması) 👉1270 Kazf'ın lûgat manası atmaktır.(71) İslâmi ıstılahta; "Muhsan bir erkeğe ve muhsan bir kadına; serahaten veya delâleten zina isnadında bulunmaya "Kazf" denir"(72) tarifi esas alınmıştır. Zira "Hadd-i Kazf"; ancak muhsan olan kimseye yapılan zina
Resim